malesef insan hayatını bu kadar ucuz ve değersiz gören, "öğretmen kabahatlidir kesin, öğretmen kaşınmıştır" diyen ve bu noktada beynim işlevini kaybetti mesajı veren kişileri gözler önüne sermiş olaydır.
o zaman şöyle bir şey yapalım: öğretmenine sinir olan öğrenciler öğretmenini öldürsün, öğrenciye sinir olan öğretmenler de öğrenciyi öldürsün, olsun bitsin herkes kurtulsun. hatta mesela, senin çocuğun hiperaktifin önde gideni, derste sıraya oturmak bilmeyen, laftan anlamayan, bırak öğretmeni senin bile anası/babası olarak laf geçiremediğin bir çocuk olsun. derste öğretmeni zıvanadan çıkarsın, sinirden deliye döndürsün,saçını başını yoldursun. yani senin o "öğretmen hak etti" dediğin duruma öğretmen düşsün, "öğrenci hak etti" diyebilsin, tutsun senin çocuğunu bilmemkaç yerinden bıçaklasın, öldürsün. olur mu?
ya da şöyle bir şey: senin annen/baban öğretmen olsun, sınıfındaki bir kenar mahalle delikanlısı sırf sinir olduğu için (hani öğrenci haklı ya?) anneni/babanı öldürsün. olur mu?
naaahhh!! olur. (bkz: ateş düştüğü yeri yakar)
o zaman görürüm öğrenci haklı bikbikbik diye konuşanları. o zaman görürüm insan hayatını bu kadar ucuz ve değersiz görenlerin o öğrenciye sövüp saymalarını... hey yavrum hey. kolay öyle uzaktan konuşmak. kolay öyle ota boka bahaneler uydurmak. ama her daim "ay o çocuğun da kim bilir ne derdi vardır ay canımm" demeyi pek seviyoruz. pek bayılıyoruz eli bıçaklı manyaklara "psikolojik" zırvalar uydurmayı.
14-15 yaşındaki beyni gelişememiş çocuk mu karar verecek kimin neyi hak edip etmediğine? öğrencinin sinir olacağı çok şey bulunur. öğretmen iyi niyetle gülümser, sinir olacağı varsa "hoca bana bakıp gülüyo benle dalga mı geçiyo" der yine sinir olur, al sana öğrenciye göre bir "haklılık" sebebi. sen çocuğu yetiştireme, doğru düzgün bir "toplumda yaşayabilme" adabı edindireme, çıksın sokağa önüne geleni bıçaklasın, sonra da onlar hak etti.
böyle düşünenler de neleri neleri hak ediyor da yapmıyoruz işte.