ölüsünden değil dirisinden korkan yazardır. avrupa nın en büyük üçüncü mezarlığının yanındaki bir apartmanda 20 yıldır oturan biri olarak mezarlıklardan korkmanın ne kadar gerizekalıca olduğunu bilmenizi isterim.. biz o mezarlıkta saklambaç ve koşturmaç oynardık çocukken, mahalle maçlarından sonra su içmeye hep o mezarlığa giderdik. kozalak toplayıp fıstık çıkarmak için yine mekanımız aynıydı. o mezarlıkta kazandık ilk paramızı su çapa yaparak. zerre zararını görmedim. bilakis içinde bulunan dev gibi çam ağaçları sayesinde taze taze çektim nefesi içime.
mezarlıklar iyidir be...ölüm de var bu dünyada diye bakar insanın gözünün içine. bu mezarlık sayesinde öğrendim ben insanları kırmamayı, üzmemeyi. çünkü bilirim ki ölüm var ve son pişmanlık fayda etmez.