inanılmaz mantık hataları içeren varsayımdır. birincisi tsk üst kadroları bugüne kadar -dindar demeyeceğim- "dinci" paşalar içermiyordu. bu balyoz davası sayesinde atatürkçü paşalar içeri atılarak dincilerin önü açılıp tsk ele geçirilmiştir. bu nedenledir ki sizin genel kurmay başkanınız afyondaki felakette vali ile birlikte sucuk kilim alışverişi yapabilmiştir. genel kurmay başkanı devletin ordusunu temsil eder durumdan hükumetin ordusunu temsil eder duruma getirilmiştir.
darbe konusuna gelince darbe şüphesiz ki savunulacak bir şey değildir. faşizmin her türlüsü yanlıştır. ancak bu kadar şaibeli belgelerle, bu komik yargılama yöntemleriyle, hükumetin sağ kolu şeklinde çalışan özel yetkili mahkemelerce, "yargıya talimatı verdik" diyebilen başbakanların olduğu dönemlerde hiç kimse bu yargılamanın meşruluğunu savunamaz. savunan ya hükumet yalakasıdır, ya da kördür açık ve net.
darbe girişimini yargılayacağız ayağına yapılan bu sivil faşizmden hiç bahseden yok, tuhaftır. darbeye faşist bir girişim olduğu için karşı çıkmıyor musunuz? peki bu sivil faşizmi neden göklere çıkarıyorsunuz? "benim faşistim işini bilir" cilerden misiniz?
hükumete aykırı sesler çıkaran herkesin bir şekilde içeride olması tesadüf mü? zamanında "laik cumhuriyetin sonu geldi" diye demeçler veren bir insanın şu an cumhurbaşkanı olması tesadüf mü?
ileri demokraaaaasi safsatasının "yargıya talimatı verdik" ortamının doğurulmasının kılıfı olduğunu görmeden "yetmez ama eveeaaat" diye bağıranlar şu anda bunun farkında mı?
postallı darbeler döneminden takunyalı darbeler dönemine geçtik, hayırlı olsun.
en başa dönersek, "dinci" paşalar darbe yaptı, farkında değilsiniz.
dip not: dindar terimini, dine bağlı dinin gerekliliklerini yerine getiren insan olarak; dinci terimini ise, dini kullanarak, güç, para, menfaat sağlayan din tüccarları ve din siyasetçileri için kullanmayı tercih ediyorum.
