acizliklerinden, coğu zamanda korkularından kacmak isteyenlerce hücüma ugrayandır. neye veya kime inandığınız önemeli değildir.
irdelenmesi gereken husus kişinin her daim kendinden daha üstüne olan ihtiyacıdır.
islamı, hristiyanlığı ele aldığımız takdirde; insanların en cok korktukları veyahut üzüldüklerinde dua ettiklerini görmek mümkündür.
ilahi olmayan dinlerdeki ibadetlerle ilahi dinlerdeki ibadetler de birbirine benzemesine rağmen, birbirine saygı duymayan bircok inananın varlığı da ironiktir.
bilmek lazımdır ki holiganlasmak veya tek dinin kesinliğini kabul ettirmeye, dikte etmeye calışmak inanç esaslarına terstir.
tam olarak bir tercihtir. tercihlerin saygı duyulmadığı ülkemde inanmamak tıpkı eşcinselliğe duyulan öfke gibidir.
yalnızca inanmayanlara değil de kendinden farkli mezhepteki, dindeki insanlara duyulan kin de ürkütücü boyutlardadır.
unutulmamalıdır ki; insan yalnızca kendine benzeyene sahip cıkıp, saygı duymamalı; bunu genele yayabilmelidir.
o zaman biyolojik beserden ayrılabiliriz.