işletmemize trt'nin kameramanları çekim için gelmişti. hiç unutmam üstünde trt logosunun ve renklerinin bulunduğu bir hyundai otobüsüydü.
çekim yapacakları bölgeye doğru ilerledikten sonra otobüs civarındaki arkadaşlarına seslenen kameramanlardan biri ''Sehpayı getirin'' diye bir istekte bulundu arkadaşlarından.
ben bu durumu fark edince, kahretsin ki çok yardımsever bir yapım vardır, hemen büroya doğru yöneldim.
gayet rahat tavırlar içerisinde yazıhaneden almış olduğum sehpayı başımın da üstüne koyarak kameramanın yanına doğru geldim
sanki çok doğru bir iş yapıyormuşcasına rahattım.
''abi buyur sehpa'' dediğim an bana bön bön bakan kameraman gayet ciddi bir tavırla ''yok böyle değil'' demişti.
''aq nasıl bir şey lan acaba bu'' derken 3 ayaklı siyah borulu bir şeyin geldiğini fark ettim.
işte ben o an tükendim hanımlar beyler. yıllar sonra da aklıma gelince hala gülerim. küçüktüm bilmiyordum. tek savunmam bu.