kötü oynamadığımız maç. her ne kadar pozisyon vermiş olsak da mücadele gücümüz yüksekti. gollerimiz dışında atabileceğimiz pozisyonlar da oldu. marsilya'nın da öyle. çok normal, avrupa'da oynuyosunuz. ancak eksiklikler göze çarpıyor.
takım atağa çıkarken hızlı çıkamıyor. (krasic ve kuyt'ın hatta stoch'un olmaması etken olabilir.) çok basit pas hataları yapabiliyoruz. bazen 5 metreye bile pas atamadığımız dahi oldu. defans kurgusu hala oturmamış.
gökhan(ilk geldiği gün bu adam büyük topçu olacak dediğimde bana çok gülmüşlerdi ama neler yaptığı ortada) son 2 yıldır sakatlığının da etkisi büyük diye düşünüyorum formu yerinde değil. hani eski, bildiğimiz gökhan'ı oynamıyor. (alex ve emre'nin lig tv'deki quiz programında dinlemiştim, antreman sonrası hiç ekstra çalışma yapmıyormuş. bunu yapmalı, oldum dememeli ve üstüne koymalı. takımdaki antrenörlerin de oyuncuyu buna yöneltmeleri gerekir.)
hasan ali olacak. biraz sabredelim. olacak. bu sene hataları günahlarıyla oynasın. ama devamlılığıyla, gücüyle bize çok yarayacak. biraz sabır.
ve diğer bi eksiklik de alex çıktığında üçlü orta sahanın(baroni meireles topal) görevlerini birbirlerinin üzerine yıkmaya çalışması. alex oyundayken onun açığını kapatmaya çalışan topal- raul ikilisi baroni girince daha rahat oynamaya başladı ve bu güven orta sahamızda alex'ten sonra büyük boşluklara neden oldu ki yediğimiz 1. gol buna örnek. adam otobandan geçer gibi attı golünü.
bienvenü... söylenecek bi şey yok. her şey apaçık ortada.
ve aykut kocaman... adamlığını, felsefesini, duruşunu beğendiğim nadir insanlardan. teknik direktörlüğü ise gelişmekte. hala olmadı. bir bitki düşünün ki toprağın altından yukarı çıkarken türlü güçlüklerle karşılaşıyor, üzerinde inanılmaz bir yükü aşıyor. aykut hoca bu takımı geçen yıl ayakta tutmuş adamdır. önceki yıl nerelerden getirmiş adamdır. onu geçtim benim için en önemli olan sözde 'şike' olayında o takımı oralara getirmesi bu senenin tümünde ona kredi vermemi sağlamıştır. öte yandan geçen günlerde bu takımın 1-2 aya ihtiyacı olduğunu söylemişti. diyeceksiniz ki temmuzdan beri ne yapıyorlar? ama kimse görmüyor geçen seneden bu takımın omurgalarının olmadığını. bazı şeyler süreç ister ve aykut hoca da bunun tarihini vermiştir. ha bazı şeyler için geç mi olacak? onu bekleyip göreceğiz. tekrar bugünkü maça dönersek aykut hocayla ilgili yanlış tercihlerde bulunduğunu da söylemek boynumuzun borcu. fakat bu kadar yazmanın da sadece tarihe not düşmekten öte bi anlamı yok. yaşanan yaşandı.
ve son olarak murat kosovaya değinmek istiyorum. bi sussaydın be abicim. tamam biz bi kerede anladık fransızları uzun zamandır yenemediğimizi. ama elli kere söylemenin de manası yok ki. bilmez misin spiker şomağızlığını?! heh işte ondan da vardı bugün kadıköyde.