elif şafak vs oğuz atay

entry19 galeri
    18.
  1. Edebi açıdan Oğuz Atay'ın açık ara öne geçeceği karşılaştırmadır. Üstelik bunu yayımlanmış bir elin parmaklarını geçmeyecek kitabıyla yapar. Nedenlerine gelince öncelikle Oğuz Atay'ın yaşadığı dönemin koşulları ve yazar olma bilinci Oğuz Atay'ı popüler olma, çok kitap yazma, çok para kazanma gayelerinden çok kendini anlatma, bir nevi dertleşme ,gözlem yapma tarafına itmiştir. Haliyle Oğuz Atay Elif Şafak gibi her yıl bir kitap çıkarmadığı gibi kitapların kes yapıştır derle bir kitap yap moduna hiç bir dönem girmemiştir. Gelelim kitaplarına... Bu ülkede yaşayıp az da olsa hayatın herhangi bir kenarından tutunamadığını düşünenlerin kitabıdır tutunamayanlar,yanına türk edebiyatından koyabileceğim 1-2 eser ancak varken Elif Şafak'ın bu boyutta bir eseri kesinlikle yoktur.O yüzden tutunamayanları kıyaslamaya dahi almayacağım. Baba ve Piç'tir türkiyede gündeme oturmuştur ama okursunuz dili çok satan kitap yazarların dilinden hallice olmakla birlikte bitirdiğinizde sizi etkisine geçici bir süre alır, sonrasında unutur gidersiniz, bir daha okuyum diyebileceğiniz bir kitap değildir. Aşk'tır okursunuz eğer bir yanda tasavvuf bilginiz ya da mesnevi okumuşluğunuz varsa sevmezsiniz ,çerez gibi okuyup geçersiniz,orda burda aaa aşk süper kitap diye gezen apaçilere de derdinizi anlatamazsınız o ayrı. Araf'ı okursunuz araftakileri anlatır yer yer iyi teşbihleri de vardır ama yüreğinizi saramaz bir tutunamayanlar kadar.Denemelerine bakarsınız firarperestte abartılmış bir feminizm dışında hiç bir şey bulamazsınız, iskenderi elinize alırsınız akıcıdır okur bitirirsiniz bu sefer kitabın yazılma amacı acaba ney diye düşünürsünüz. Bir tarafı sırtına aldığını o kadar belli eder işte o kitap.ÜStüne kağıt helvayı alırsınız şaka olmalı dersiniz neden mi o kitabından bu kitabından kes yapıştırla yaptığı derlemeden başka bir şey değildir, sizin edebiyatçı anlayışınız buysa yazar dediğinizden beklentiniz buysa tartışılacak bir şey yoktur. Ama diğer tarafta bir bakarsınız Tehlikeli oyunlar okurken burnunuz sızlar,içerisinde öyle bir mektup vardır ki daha etkileyici mektup yazılabilir mi diye durur düşünürsünüz,bittiğinde keşke hiç bitmeseydi dersiniz. Geçersiniz bir bilim adamının romanına bilim adamı olasınız gelir, bir bilim adamını okursunuz duygulanarak, etrafınızda üniversiteye yeni başlayanlara tavsiye ede ede biteremezsiniz kitabı...Korkuyu beklerken'e başlarsınız bir an bile duraksamaz mısınız ?Hayır işte duraksamadan içinde Kafkayı Çehov'u görerek tadına doyamayarak içiniz ezile ezile okuyup bitirirsiniz. Sonra birileri gelir size bu yazarı biriyle karşılaştır der siz de haklı olarak buna ne gerek var ki diyebilir ya da benim gibi Sezar'ın hakkı Sezar'a verilsin diye çırpınıp bir şeyler karalayabilirsiniz.
    0 ...