'Sol' gibi, 'devrimcilik' gibi en çok yıpratılan, çarpıtılan kavramlardan biri de 'sosyalist' kavramıdır. Çünkü sosyalizmin işçiler içindeki popülaritesinden yararlanmak için burjuva siyasi odakların pek çoğu kendilerine sosyalist sıfatını yakıştırmaktan, 'sosyalizm öldü, bitti' dedikleri bu zamanda bile vazgeçmemişlerdir. Hitler bile partisinin başına 'sosyalist'nitelemesini getirmiştir. Bu gün de sosyalizmle tarihinde hiçbir ilişkisi olmamış CHP gibi anti-komünist bir parti bile 'Sosyalist Enternasyonal'in üyesidir.
Bugün sosyal demokratlardan çevrecilere, liberal sol akımlardan bireysel terörizmi benimseyen küçük burjuva akımlara kadar geniş bir yelpazede 'sosyalizm' yaygın bir adlandırma olarak kullanılmaktadır. Bu yüzden 'sosyalizm' nitelemesi yerine EMEP kendisini bir işçi-kitle partisi olarak tanımlamaktadır. Ama soru; 'EMEP Marksist sosyalizm, bilimsel sosyalizm anlamında sosyalist midir' diye sorulursa, bu sorunun yanıtı; 'Kesin olarak evet!'tir. Bu anlamıyla EMEP, 'Türkiye'deki tek sosyalist partidir' de. Bütün öteki sosyalist diye adlandırılan partiler ise, küçük burjuva, burjuva sosyalizm anlayışlarının fraksiyonlarıdır. Emek Partisi'nin Programı'nda sosyalizmle EMEP'in ilişkisi şöyle ifade ediliyor:
'Emek Partisi'nin dünya görüşü, bilimsel sosyalizmdir. Emek Partisi, işçi sınıfının partisidir ve emeğin sermayeden nihai kurtuluşu için mücadele eder. işçi sınıfı ve emekçilerin kapitalist kölelikten nihai kurtuluşu, köklü bir altüst oluş olmadan olanaksızdır; ezilenlerin kurtuluşunun yolunu ancak bir devrim açabilir. Bu devrim ve işçi sınıfının kurtuluşu davasının kendisi; biçim açısından ulusal olmakla birlikte içerik açısından uluslararası niteliktedir. Bu nedenle EMEP, başlıca mücadele alanı Türkiye olmakla birlikte, bu mücadeleyi, işçi sınıfının uluslararası davası ve mücadelesinin bir parçası, kendisini de dünya işçi sınıfının Türkiye kolunun politik örgütü olarak görür.'