Sermayenin kültürel ve sanatsal yaşamı ticarileştiren ve kısırlaştıran egemenliğinin kırılması için, kültür emekçilerinin ve yaratıcılarının, kültürel ve sanatsal üretim, eğitim yayın ve sergileme araç ve ortamları üzerinde özerk kültür ve sanat konseyleri aracılığıyla söz ve denetim hakkı sağlanmalıdır.
Tek tek sanatçı ve yazarların olduğu kadar, sanatçı, yazar ve düşünür gruplarının da fikirlerini geliştirmeleri, ürünlerini meydana getirmeleri ve topluma sunabilmeleri için,yerel ve merkezi yönetimlerce geniş kamu fonları yaratılmalı, ayrım gözetilmeksizin yaratıcıların kullanımına açılmalıdır.
Kültür endüstrisinde çalışanların, diğer çalışanlar gibi kendi meslek alanlarındaki üretimde söz sahibi olmaları, çalışma ortamlarını aşağıdan yukarıya denetlemeleri için gerekli düzenlemeler yapılmalıdır.
Medya üzerindeki RTÜK ve benzeri denetim organları lağvedilmeli, bunun yerine medya çalışanları ve izleyicilerinden oluşan kuruluşlarca, kişi, kurum ve topluluklara yönelik hak ihlalleri denetlenmeli ve uğranan zararların tazmini için gerekli düzenlemeler yapılmalıdır.
Kültürel gelişmenin evrensel bir temel üzerinde sürebilmesi; uluslararası etkinlikler, buluşmalar, ortak üretim ve gösterim olanaklarının yaratılabilmesinde kullanılacak kamu fonlarının tahsisiyle mümkündür. Fonların kullanımı, doğrudan doğruya kültür emekçilerinin örgütleri eliyle yürütülmelidir.