özgürlük ve dayanışma partisi

entry219 galeri
    26.
  1. Hem özgürlük hem eşitlik

    Özgürlükçü sosyalist anlayış, eşitlikle özgürlüğün solun iki temel değeri olduğu ve birbirlerini besleyip, güçlendireceği on kabulünden yola çıkar. Hem demokratik, hem sosyal hakların özgürce kullanılabileceği, insanca yaşamın bir gerçek haline geldiği Türkiye'yi kurmayı amaçlar. Bir iş sahibi olmanın, emeğinin karşılığını alabilmenin, temel sosyal hizmetlerden eşit, parasız, nitelikli biçimde yararlanmanın özgür bir yurttaş olmanın getirdiği evrensel haklar olduğu ve kamunun sorumluluğu altında bulunduğu bilincini yerleştirmeye çalışır. Bunun insanların yaşam tarzlarına, inançlarına, bireysel tercihlerine müdahale hakkını kimseye vermediğine inanır. Bu anlamda bireysel hak ve özgürlüklerin, her türlü sömürü, ezilme, ayrımcılık ve dışlanmaya tepki olarak yükselen kimlik taleplerinin karşılanmasını özgürlükçü bir toplumun gereği sayar. Her insanın "çok kültürlü, çok kimlikli" Türkiye gerçeğinde anadilini konuşabilmesi, kendi kimlik ve kültürünü, cinsel eğilimini özgürce yaşayabilmesi talebine sahip çıkar.

    Özgürlükçü laiklik anlayışıyla, her insanın inanma ve inanmama özgürlüğünü; devletin tüm din, inanç ve mezheplere eşit mesafede bulunmasını, bu anlamda kamu kaynaklarından özel teşvikte bulunmamasını; kısaca devlet işleri ile din işlerinin birbirinden ayrı tutulmasını savunur.

    Buna karşın hayatın politik ve sosyal mücadele yerine, bütünlüklü bir anlayıştan yoksun, kimlik politikaları etrafında örülmesinin yanlışlığına dikkat çeker. Bu bağlamda çalışma ve yaşam alanlarının iç içe geçmişliği, bir bireyin birden fazla kimliği taşıması nedeniyle, farklı mücadele zeminlerinin ortaklaştırılmasının önemini vurgular.

    ÖDP, kapitalist küreselleşmeye entegrasyon sürecinde neo-liberal politikalardan yaşamı ve çıkarı olumsuz etkilenen, pusulasız kaldığı için umutsuzluğa sürüklenen ve/veya milliyetçi, tepkici, şeriatçı konumlara savrulan emekçi ve yoksul kesimlerin taleplerine soldan bir yanıt üretme, onlarla bu talepleri siyasallaştırarak buluşma misyonunu üstleniyor. Siyasetin temsil ve meşruiyet krizine karşı, siyasetin toplumsallaşması, insanların gündelik yaşamına nüfuz etmesi ile aşağıdan yukarıya siyasetin geri dönüşünü, umudun yeşermesini örgütlemeye çalışıyor. Kendini, özgürlükçü sosyalizm hedefiyle, toplumsal muhalefeti aşağıdan yukarıya inşa etmek, toplumsal hareketlerin yaratılmasına etkin bir biçimde katkıda bulunmak çabasıyla tanımlıyor. Asli sorumluğu kendi ülkesindeki eşitsiz ve adaletsiz düzeni değiştirmek, kendi halkının dert ve taleplerine çözüm bulmak olan yerel ve ulusal mücadelelerin ufkunun tüm yeryüzüne uzanabilecek genişlikte olması gerektiğine, dolayısıyla kapitalist küreselleşmeye karşı direnişin enternasyonalist bir dayanışmadan geçtiğine inanıyor.
    2 ...