17 eylül pazartesi günü çıkması planlanan, orhan gencebayın 6 yaşında rus konservatuvarından emin tarakçı hocadan keman ve mandolin dersleri ile başlayan müzik hayatının 62. senesi şerefine, 32 ünlü sanatçının kendi seçtikleri orhan gencebay bestelerini seslendirecekleri albüm. albümün konsepti ağırlıklı olarak pop ve rockçuların gencebay bestelerini kendi yorumlarıyla okumaları.
albümdeki sanatçılar ve okuyacakları eserler ise şöyle;
ek olarak albümden tarkanın hatasız kul olmaz yorumunu dinledik. bence fiyasko. hele ki tarkanın arabesk okudum, bu versiyon arabesk değil gibi cahilce açıklamaları nevrimi döndürdü. bir sanatkar, okuduğu eserin müzikal yapısından bu kadar mı bihaber olur. tarkan'ın bu büyük şaheserin müzik kategorisinin ne olduğundan bîhaber olması bizleri son derece üzdü. “ilk defa arabesk okudum.” diyen sayın tarkan, yorumladığı şaheserin kostak ankara ritmi üzerine ustaca yerleştirilmiş country-blues arası gidip gelen elektro bağlama ataklarını, klasik obua’nın yaylılar ile armoni yaptığını, altyapısını ise bass gitar, davul, elektro gitar, darbuka ve klavyenin oluşturduğu muhayyerkürdî-uşşak makamında seyir eden türk müziğinin zirvesini oluşturan hatasız kul olmaz olduğunu bilmiyor olsa gerek. orhan gencebay’ın kendi müziğine arabesk yaftasını kabul etmeyip, “kendi özgün müziğim” demeyi tercih ettiğini hiç duymadı mı?
tarkan’ın sözel yorumu iyi gibi görünse de önceden de değindiğim gibi sanat müziği gırtlağıyla okunması eserin karakteristik yapısına ters. bu eser örneğin ruhi su tarzı heybetli davudi bir yöre gırtlağıyla okunmalı. naif naif sanat müziği hançerelerini bu eser kabul etmiyor. gencebayın o heybetli hatağssızz girişini hatırlayalım. düzenleme fiyasko zaten.bir gencebay eserinin senfonik ve armonik yönünü tıraşlayıp, günümüz pop parçalarının klasik altyapıları ile donatılmış hali şüphesiz içler acısı.
oysa ki eserin gencebay tarafından 1975 yılında düzenlenip stüdyoda kayıt edilen orjinal versiyonu, megastar tarkan’ın “acaip bi version oluyo…” ifadelerini ezecek kadar güçlüdür.
işte o kayıt:
bu da tarkan versiyonu:
fark apaçık ortadadır. 1975 yılında kayıt edilen özgün versiyon, 2012 yılı megastar versiyonun yanında adeta mitolojik öğreti gibi durmaktadır. buradan tarkan’ın aranje ekibine ince bir sitemde bulunmadan geçemeyeceğim. senfonik yaylıların obuaya kontrpuan yaptığı, akustik davulun blues vari atakları, elektro gitarın bass gitar ile dansı, elektro bağlamanın elektro gitar soloları attığı ve altyapıda kostak ankara ritminin yer aldığı özgün versiyon nerede, tarkan’ın günümüz pop müziği zihniyeti ile dijitalleştirdiği, bilgisayar tezgahından çıkmış bir bass uğultusuna boğduğu, darbuka yerine dijital drum kullandığı popülist düzenleme nerede… arada uçurumlar var.
eserin orjinal 75 versiyonu değil, 1998 yılında orhan gencebay klasikleri albümünde yer alan versiyonunun temel alındığını duyumsadık. ancak, 1998 yılında gencebay tarafından yeniden düzenlenip yorumlanan versiyon dahi, aranje ekibinin düzenlediği versiyonundan fersah fersah ilerdedir. kendisinden senfoni orkestrası, grup bağlamalar, canlı davullar, obua gibi batı üflemeli sazlarla, tıpkı gencebay’ın 75'de yaptığı gibi sıraşı dışı idealist bir düzenleme beklerken böylesi basmakalıp ritimlerle eserin orjinalinden uzaklaştırmış olmasının bizde uyandırdığı hüsran ve hayalkırıklıklarını üzelerek belirtmek istiyoruz.
sözü uzatmadan albümde yer alan 5 eser gün yüzüne çıkmış dinlemek isteyenler için: