Kararmış kapkara olmuş Niğde bağlarında yanmış gelmiş. Bu arada arada sırada bakıyorum yazdıklarına yakında kendinden-menkul bir edebiyatçı çıkar mı bu adamın içinden? yoksa fazla afilli ve şuh mu dili? Yıkama-yağlama modunda usta mı? yoksa sıradan bir sözlük yazarı mı? bence hepsindne ziyade seven adam. Aşık insanın cümleleri üzerine belli göstergeler siner[bazıları ise yorulmuş bir göstergedir, sevgiliye sunulan kırmızı gül gibi, o kadar anlam doludur ki artık giçbir anlamı kalmamıştır], söylemin değişir. Kelimelerin yeni bir güç kazanır; bu aslında bu dile karşılık veren[sevgi nesnesi]-n-in gizli söyleminden bir nebze anlaşılır. sadece birinin dediklerini okuduğunuzda "öteki"nin söyledikleri gizli bir söylem ifade eder. Olanaklı binlerce anlamın içinden çekip çıkarılmış "bir göz-ucu" sevgisi gibidir ürettiği söylem. Sadece göz-ucu ile bakabiliriz ama kelimeleri görmeyiz.
Daha doğrusu "Öteki"nin kelimelerini görmeyiz. Act-out[davranışlarla dışa-vurumu] olarak açığa çıkar. Saçlarla oynam, gereksiz anlarda telefonuna bakıp ayna işlevselliği ile kullanma. Almancası "Doppelganger"[çift-ikiz yürüyen]dir ve "öteki" aslında kendi içinde gizlediğin bir başka "ben"indir. Buna Adem'in sol kaburga kemiği de diyebilirsin; ama adem'in sol kaburga kemiği kadar kırılgan değildir[eğe kemiği kadının sembolüdür, zorlarsanız kırılır]. Her Adem de havvasını kendi içinde taşır, birbirlerinin benzeridir. incil yazarı Pavlus'un dediği gibi "bedenleri birbirlerine aittir".
Birader daha da kimseye yazmam böyle entri değerini bil..