düşük mü yoğunluklu mu bilinmez ama bir savaş sürüyor yıllardır. savaşın yegane sonucu insanların hayatını kaybetmesidir. üstelik bir ülkenin insanları karşı karşıya. ölümlerde ayırım yaptıkça öfke bilenir, umutsuz dalaş sürer.
öte yanda, savaşın sürdüğü bir anda bir iktidar söz konusu. bu iktidar ki bu güne kadar kürt meselesinde pek de alışık olunmayan adımlar atmıştır. açılım siyasetini gündeme taşımıştır.
onun ötesinde ülkenin iktisadi ve sosyal hayatında yine alışık olunmadık adımlar atmış, icraatların altına imzasını atmıştır.
bir yandan savaş belasıyla uğraşıyor öte yandan inkarı mümkün olmayan alt yapı çalışmalarına hız veriyor, en modern teknolojilerin ülke insanıyla buluşmasına ön ayak oluyor.
yüz yıllık vesayet zincirini kırıyor, manevi değerlerin özgürce yaşanmasına ön ayak oluyor, medyayı kapatmıyor aynıyla mukabele ederek tartışıyor.
yükselen değerin niteliğini doğru kavrayamazsak, onunla mücadele, daha iyi bir ülke idealine varabilmenin yolunu aydınlatamayız.
komünistler, sosyalistler, sosyal demokratlar muhalefet etmenin, doğru muhalefet etmenin yolunu maalesef bulamamışlardır.
sloganlarından tutunda, teorik-pratik argümanları ya tamamiyle ithal, yada yüz yıllık ittihatçı ve kemalist vurgularla malul.
bu günkü iktidar yepyeni bir burjuva demokratik inkılabın kanatlarında yükselerek varlığını hissettirmekte.
solumuz bu niteliği kavrayamadan, geçmiş kemalizmin kanalarında palazlanan istanbul sermayesinin ulusalcılığa dönüşen ana kronik dehlizlerinde türkiye hakikatine yabancılaşırken, öte yandan kuruluşunda ki marksist argümanların hala sürdüğü hayaliyle, idealleri uluslararası komplolara bulaşık bir hareketin askeri ve siyasi gücüne takılmaktadır.
ulusların kaderini tayin hürriyetini kalkanlaştırmış bu eskinin ordusuz kalmış generallerini temsil eden sol hareket, bu argümana dayanırken; bu argümanın teorik temellerini atmış sovyet liderlerinin 1917 yi takip eden günlerde inşa ettikleri ilkeleri çiğneyerek otonom talepli peri feri ülkelerini işgalle nasıl susturduklarını unutmuş yada unutmuş görünmektedir.
üstelik bu sol, şu an savaşan siyasi askeri gücüne karşı, emperyal odakların hayırhah hoş görüsünü-desteğini, fırsatçılığını anlamamış, yada anlamazdan gelmektedir.
ne yapmalı? en önce bu günkü iktidarın çoğunluğa dayandığı gerçeğini kabul ederken bunun nedenleri üzerinde kafa yorulmalıdır.