uzun zaman önce unutmuştum seni vazgeçmiştim senden. hayatımın yönü çok farklıydı. ama nedense düşüverdin aklıma yine. mutsuzdun çok zor zamanlar geçiriyordun biliyorum. yanında olmak değil de sadece sıkıntını yalnızlığını acını hissettiğimi bilmeni istedim. nasıl yapılır bilmiyorum.
fotoğraflarına bakıyorum sık sık. sonra o fotoğrafların tarihlerine bakıyorum. ayrılalı şu kadar olmuştu hiç değişmemiş diyorum. çekildiği yere bakıyorum. o ara ben de orada mıydım? görmüş müydün beni? ben seni görmemiştim. gördüysen neden yanıma gelmemiştin. çok mu kızgındın çok mu kırgındın hala bana?
bilmiyorum işte hayatınla ilgili şu an ne hissettiğinle ilgili hiçbir şey bilmiyorum. sadece nerde olduğunu biliyorum onu da değiştiremiyorsun diye işte...
her şey farklı olabilirdi demiyorum. olmadı olamazdı biliyorum. sadece dost sohbetini özlüyorum işte. aramızdaki en iyi en sağlam en güzel şeyi yani.
unutmadın biliyorum. daha az geliyorum aklına belki, belki de hemen hemen hiç. ama biliyorum beni unutulmaz kılan bir şeyler var hala ellerinde gözlerinde kalbinde. biliyorum küçüklüğünün geçtiği yerlere neden eskisi kadar sık gitmediğini. biliyorum memleket dediğin yerlerden kaçışını biliyorum dost dediğin lise arkadaşlarından yıllardır neden köşe bucak kaçtığını. ben de aynını yapıyorum yıllardır. her yaz başka bir bahane ile sıyrılıyorum anılarımdan. gençliğimden çocukluğumdan.
özlediğim ama şimdi bana uzak yasak mekanlardan, saçma sapan yarım kalmış dostluklardan kaçıyorum. onlara bakınca seni görüyorum çünkü. bitirilmemiş söylenmemiş yakılmamış tüm sözlerimi görüyorum. neden diye bakıyorlar yüzüme hala. bilmiyorlar içimdeki seni. başka bakıyorum gördüğümde onlara.
ve şimdi yazarken bunları yazarken seni yazarken çocukluk aşkımın kalıntılarını görüyorum çok da eski değil. ilk yaralar ömür boyu kabuk bağlamıyor görüyorum hissediyorum acıyorum şimdi.