bu şiir bir şehir

entry1 galeri
    1.
  1. bu şiir bir şiir

    Bu şiir caddelerde ve lağımlarda
    Azizlerle, kahramanlarla, dilencilerle, delilerle
    Dolu bir şehir gibidir
    Basmakalıp sözleri ve içkiyle, yağmurla ve şimşekle
    Ve kuraklık mevsimleriyle doludur

    Şiir savaştaki bir şehirdir
    Bir şiir, saati ''niye'' diye sorgulayan bir şehirdir
    Bir şiir yanmakta olan bir şehirdir
    Bir şiir silahlar altındaki bir şehirdir
    Berberleri alaycı sarhoşlarla dolmuştur
    Bir şiir öyle bir şehirdir ki, tanrı, sokaklarında
    Leydi Godiva gibi çıplak dolaşmaktadır
    Burada geceleri köpekler havlamakta ve bayrağı kovalamakta

    Bir şiir şair dolu bir şiirdir
    Çoğu birbirlerine benzemekte ve birbirlerini kıskanmakta
    Ve ağızlarda acı bir tad...
    Bir şiir artık bu şehir olmuştur
    En yakın yerden 75 kilometre uzaklıkta,
    Sabah saat 9.09'u
    Ağızda hala o içki ve sigara tadı
    Etrafta ne polis ne aşıklar vardır, sokaklarda dolaşan

    Bu şiir, bu şehir kapılarını kapamakta
    Barikatlar kurulmakta, hem her yer bomboş
    Gözyaşları olmaksızın vatan tutulmakta
    Acımaksızın yaşlanmakta
    Bu kayalar kadar sert dağlar
    Okyanus lavanta alevi misali
    Bir ay ki büyüklüğün yoksulluğu misali
    Kırık pencereden gelen ufak bir melodi

    Bir şiir bir şehir, bir şiir bir millet
    Bir şiir ki dünyanın ta kendisi

    Ve şimdi de bunu camın altına sıkıştırıyorum
    Çünkü şimdi sıra çılgın editörün tetkikinde
    Ve bu gece, gece başka bir yerde
    Uçuk gri renkteki kadınlar sıra beklemekte
    Trompetler insanları darağacına davet ederken
    Küçük insanlar da beceremedikler şeyler hakkında
    Atıp tutmaktalar.

    charles bukowski
    tespit ve alıntı: karakutu.com

    * *
    0 ...