aslında böyle küsküyü verdiğim kızları anlatmak pek de hoşuma gitmeyen bir şeydir. insan kendini pezevenk gibi hissediyor... çünkü hemen akabinde '' reis elinde karı var mı'' tarzı mesajlar alıyorum. gerçi mesajlara cevap vermemek de ayrı bi hava olduğu için pek siklemiyorum. kudurtuyorum ama insan yine de üzülüyo yani.
tanrı kenan imirzalıoğlu yakışıklılığı vermiş arkadaşlar. anlatacağımız anıların 10 da 9 u tabisiki cinsel temalı olacak. balık tutmayı, sinemaya gitmeyi, pes oynamayı, kitap okumayı falan anlatacak değiliz. herkes başına ne geliyorsa onu yaziyo. bizim de başımıza çok afedersiniz ama hep kadın geliyor.
allah sizi seviştirsin iş başvuru formundaki sosyal faaliyetleriniz nedir kısmına bile '' sevişmek '' yazan biriyimdir . bazen 3 satır koyuyolar, üçüne de sevişmek sevişmek sevişmek yazıyorum. yalan konuşmayı sevmem çünkü, neysem o'yumdur.
hülasa yine böyle dobra dobra seviştiğim günlerden biriydi. buz parçacıklarını dilime alıp meme uçlarında dolandırıyor, göbek deliğinde gezdirip zevkin doruklarına çıkıyordum. sırf bu fanteziyi gerçekleştirmek için buz kalıbı almıştım. tam 10 tane. hani şu çeşit çeşit şekil olanlardan (yıldız, çam ağacı, kalp, yonca vs ) çok keyifliydi. kız ufff uff yaptıkça daha da azıyor, azdıkça buzları eritip duyordum.
arkadaşlar inanın 7-8 kalıp buz erittik. odadan şlap şlap diye sesler geliyordu. sevişme sesi değildi bu. yatak ıslanmasın diye kızı yere yatırmış ve parkeler şırk su olmuştu. yan komşu var ayten teyze o geldi. sizin evi su basmış galiba, kapı eşiğinden su sızıyor falan dedi. siktir git amına kodumun karısı deyip kapıyı suratına kapadım.
şaka tabi , '' teşekkür ederim ayten teyzecim, kazayla akvaryumu devirdim de, onunla uğraşıyorum, çok sağ olun '' deyip odaya geçtim.
bi baktım kız deli gibi öksürüyor. yaslanmış duvara, ayaklarını da çekmiş karnına doğru köh köh öksürüyor. dedim figen noldu amk?
- üşüyorum kuki. hem de çok üşüyorum. öhüğğ
* gel bari bi fişek daha patlatayım için ısınsın.
- hep seks hep seks. başka bi bok bildiğin yok piç herif,
* ama fi
- ölüyom diyom ben ya öhüğğ
anlaşılan figen çok sinirlenmişti. zaten çoğu kadına seviştikten sonra bi hüzün çöker. bir pişmanlık duygusu hasıl olur. çok afedersiniz dayanamadım tabi. vicdanım çok hassastır. usulca yanına yaklaşıp kolundan tuttum, yavaşca ayağa kaldırıp ' siktir git burdan başka yerde geber koduğmun kaşarı '' dedim. kovdum onu evden. çünkü hastalanınca nazlanan insanları gerçekten sevmem ben. küçükken annem başım ağrıyor deyip kafasına tülbent falan sarardı, ah ahh deyip inlerdi. ben de bahçeye inip 18 kiloluk yağ tenekisinde davul çalardım. çocukluktan kalmış işte.
her neyse, kızı şutladıktan sonra 7 fişek patlatmanın haklı gururunu yaşayarak ayna karşısında pazumu şişiriyor, şişirirken de küçük masum öpücükler atıyordum. öperken birden pazum da bi ıslaklık hissetim ve hemen peşine hapşırıklar gelmeye başladı.
tanrım, sümüğüm akıyor, ciddi ciddi hastalanıyordum...
belki geçer diye bir ufak rakı içip yattım. sabah kalkınca burnum resmen tenefüs zilindeki lavabo gibi olmuştu. hiç durmuyor paso akıyordu. halsiz, bitkin biçareydim. ateşler içerisinde cayır cayır yanıyor, deli gibi üşüyordum. sanırım figen beddua etmiş ve bu beddua kabul olmuştu. zira daha önce de defalarca kez buzlu sevişmeler yapmış ve hepsinden zaferle ayrılmıştım. maşallah hep turp gibiydim.
arkadaşlar inanın yatağa yatar yatmaz kapı çaldı. kerhane gibi ev zaten. gelen giden hiç eksik olmuyor. kaltım ayağa. battaniyeyi üstüme sarıp kambur bi vaziyet de kapıya doğru gittim. kimsiniz dedim. 'benim' dedi. sikim siniz dedim. ''ben işte cemre'' dedi. açtım kapıyı. noldu cemre dedim. yolum burdan geçiyodu geçerken bi sevişip öyle gideyim dedi. kusura bakma ama çok hastayım 40 derece ateşim var cemre dedim. olsun ben senin ateşini alırım dedi. beni yatağa uzattı ve gülümser bi tavırla bana bakıp '' ne o lan bu tuvalet rulosunun ne işi var burda, ihihi osbir mi çekiyon '' dedi. bak dedim cemre düzgün konuş tipini sikerim, ne osbiri lan, hastayız işte burnumuzu falan siliyoz dedim. onu bunu boş ver de sen şimdi benimle sevişcen mi? sevişmicen mi? dedi. çok ağlak bir hali vardı.. hem gözlerimin içine bakıyor hem alt dudaklarını titretiyordu.
kıramadım... kimseyi kıramıyom zaten. hayır demek lugatım da yok. peki dedim sevinç çığlıkları atmaya başladı. cemre dedim sus lütfen, bina benden şikayetçi, hemen soyun bitsin gitsin şu iş dedim. tamam kuki dedi. çantasını omzundan çıkarıp koltuğa attı sonra mavi badisini tutup fırlattı ve en son dar kotunu yavaşca ayaklarına doğru sıyırdı.
tanrım ne de seksi bir kız'dı...
çılgınca atladı üstüme, battaniyeyi yere bırakıp atletimi çıkardı, çırıl çıplak soydu. dudaklarımı öpüyor '' seni hiç böyle ateşli görmemiştim '' diye espiri patlatıyordu. tabi ben gülmüyordum, hiç halim, hiç keyfim yoktu ve birden beni üstüne çekmiş memelerini ağzıma vermişti. '' hadi em beni kuki, hadi kuki'' diyordu.
arkadaşlar yalanım varsa seviştiğim tüm memeler pörsüsün.. resmen vedat milör gibi titriyordum. meme ucu ağzımdan çıkıp çıkıp duruyordu. '' cemre dedim yapamıyorum, ben çok fenayım, ölüyorum'' dedim. ölün yeter kuki dedi. sen yat ben hallederim dedi. sonra beni sırt üstü uzatıp iki elinle kavradığı aletimin arta kalan kısmını ( lan nasıl söylesem bilemiyorum ama haggetten o iş olmuştu ) kız inliyor, ben inliyor, ben inliyor, maviş inliyordu ( maviş benim muhabbet kuşum olur, çok şakacıdır şerefsiz , tüylü giren tüysüz çıkar, 12 kuş eskitti ibne )
hülasa, üzülerek söylüyorum ama 2 fişek atıp kıza yol verdim. anca bu kadar cemre dedim. dudağıma öpücük kondurup görüşürüz kuki diyerek çekip gitti.
ah ulan keşke o kızın yerine annem olsaydı da şöyle sıcacıkk bir çorba yapsaydı. her zaman ki gibi ensemden tutup beni kaldırsa, kaşık kaşık besleydi. '' bunu iç, bi şeyciğin kalmaz oğlum '' deseydi. atletimi değiştirseydi. elinin tersini alnıma koyup ateşimi ölçseydi. gurbetini sikeyim dünya. her şey seks değil ki!
şaka lan şaka, tabi ki önce meme sonra anne. kimse kusura bakmasın yane. dediğim gibi yalan konuşmam ben. saygılarımla amk,