evet gençler, sizin o dilinize pelesenk ettiğiniz kızlık zarıyla ilgili bir kaç sözde biz hukukçular söyleyelim. belki o çok basit gördüğünüz şeyin aslında karşınızdaki dişinin kanun nazarında bile ne kadar zor durumda kalabileceğini farkedersiniz. sevgili kızlar sizde sonradan vay efendim beni kandırdı falan diyerek zırlamayın. başınıza neler gelebileceğini öğrenin. şimdi başlıyoruz bu olay neymiş.önce sizi kandıran serserinin eylemiyle başlayalım. tanım kasıyoruz şu an. Hile, mağdurda fiile mukavemet edemeyecek bir durum yaratmalı, buna elverişli olmalıdır. Basit kaba yalanlar hile olarak kabul edilmemektedir. Evlenme vaadi, hile olarak kabul edilmemektedir. Evlenme vaadi mukavemet serbestisini ortadan kaldıracak mahiyette bir hile olmadığı için evlenme vaadiyle ırza geçme mefruz cebirle ırza geçme sayılmaz.
Evlenme söz verisi, ciddi ve büyük sayılar yasasına (id gond plerumque accidid) göre az çok hile boyutunda inandırıcı görünümde olmalı ve olağan koşullarda yapılmalıdır. Söz gelişi bir sarhoşun, akıl hastası oldu*ğundan kuşkulanacak oranda dengesiz birinin evlenme önerisi hukuken kolay kolay gözetilemez.
ve bu da yargıtay kararınız. ayağınızı ona göre denk alırsınız artık. çok umudum yok ama aklınızda bulunsun.
Davacılardan F.K. davalının kendisi ile evlenme vaadi ile cinsel ilişkiye girip kızlığını bozduğunu, bir hafta sonra kendisini terk ettiğini, bu sebeple sağlığının bozulduğunu, halen tedavi altında olduğunu beyan ederek, diğer davacı ise kızının sağlığının bozulması ve intihar tehlikesi nedeni ile hastanede sürekli yanında kaldığını, bu durumdan fazlası ile üzüntü duyduğu gibi toplum ahlak anlayışı nedeni ile küçük düştüğünü beyan ederek ayrı ayrı manevi tazminat isteminde bulunmuşlardır.
Mahkemece davacıların manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davacı, dava konusu olayın meydana geldiği 2004 yılında reşit ve mümeyyizdir. Resmi nikah olmaksızın kendi iradesi ile ilişkiye girmeyi kabul etmiştir. Buna rağmen evlilik vaadi ile kandırılıp kızlığının bozulduğunu iddiası ile manevi tazminat isteminde bulunamaz.
Kaldı ki 5237 sayılı Yeni TCK'da ergin ve mümeyyiz kişiler arasında evlenme vaadi ile kızlık bozmak da suç olmaktan çıkarılmıştır. Şu durumda manevi tazminat isteminin reddine karar vermek gerekirken, yazılı şekilde kısmen kabul edilmiş olması doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.