en yakın arkadaşımın annesi sınıf öğretmenidir. zamanında bölümündeki bazı türbanlı öğrencilerin merdiven altlarında itile kakıla türbanları kafalarından alınmış, o da bu duruma dayanamadığını ve sürekli ağladığını yine göz yaşlarıyla anlatmıştır bana. kendisi açık olduğundan bu muameleye maruz kalmamış lakin yakın arkadaşları bu olayların ardından okulu bırakıp, psikolojik tedavi görmüşlerdir.
bu ve buna benzer onlarca olay yaşanmıştır yine zamanında. sırf okulun bahçesine türbanıyla girdi diye bekçi tarafından aşağılanmış, polislerin kollarında itile kakıla göz altına alınmış kişiler de tanıdım.
o zamanlar kimse demedi ki bu kızlara yapılan zulümlerin karşılığı neden verilmiyor? bir kişi bile hümanizm akımına kapılıp hakka tecavüzü sorgulamadı. o bekçi de, o öğrenci ve öğretmenler de görevlerine devam ettiler olağanca küstahlıklarıyla. galeyana gelmedi bu millet. insanlık elden gidiyor demedi topluluklar.
şimdi onca çileye ve zulme rağmen sessiz kalmış halk, bir başörtülünün hakkını gasp ettiği için ceza gören eğitimciye mi ağlıyor? ben sizin yanlı insanlığınıza sıçayım. azıcık samimi olun lan.
he fikrim ne midir? 2 yıl ceza eğer doğru bir haberse gereksiz bir cezadır. aşırıdır. bu cezanın para cezasına çevrilmesi yahut en fazla görevinden uzaklaştırılması gerekir. daha fazlası değil. fikrim bu yöndedir.
ancak samimiyetsiz ruh emicileri objektifliğe davet etmesem olmazdı. dağılabilirsiniz.