80 darbesi ve öncesinde yaşanan ortam Türk Ulusunun ortak travmalarıdır. Gün, 80 öncesinin yapay bölünmüşlüklerini bir kenara bırakıp birlik olma günüdür. Bu birlik de 80 öncesinin sağcısında da solcusunda da kalan marazlarını silip, Türkiye'nin geleceğine el ele gitme isteğiyle sağlanabilir. Bu açıdan da Türkiye'nin geleceğinin selahiyetini isteyen samimi insanlar her noktada ortaklaşamasa bile ortak sevda üzerinde buluşmak zorundadırlar. "Mevzu bahis vatansa gerisi teferruattır" sözü, "mevzu vatansa her şey mübahtır" manasında algılansa da bugün esas algılanması gereken temeli "mevzu vatansa ayrılıkların ayrıntıları teferruattır" esasında. Bu açıdan bu ve benzeri doğru söylemleri içleri farklı farklı doldurulsa da taraflar tarafından ister TKP tarafından söylensin, ister Milli görüşçüler tarafından (ki örnek oğuzhan asiltürk) her kesimden destek alması gereklidir. TKP'nin de Milli görüşçülerin de içerisinde 80 öncesinin marazlarını akıllarından silememiş, hatta 80 öncesi romantizmiyle daha da arttırmış insanlar olabilir, lakin bu milletin evlatlarının akil insanları (hani kürt sorunu teranesine akil adamlar diyorlar ya asıl akil adamlar bu milletin içerisindedir, ısmarlama değil) bu marazları çevrelerindekine anlatarak giderecek ve geleceğe bu millet el ele ulaşacaktır. Bu el ele ulaşmak istemeyen kimi azınlıklar da giderek marjinalleşip zaten içerisinde bulundukları gruplardan kopup saflarını doğrudan kimileri kendileri kabul etmese de emperyalistlerin yanında bulacaktır (örneğin ertuğrul kürkçü).
Bu Milletin birleştirici unsuru kuvva-i Milliyedir. Kuvva'ya saygı duyan, seven, bir olan, gelenek olarak bakan herkes bu ulusun has evladıdır.