çok kötü bir hastalıktır. nöbet ( kriz ) geldiği zaman insanı zor durumda bırakır.
arkadaşlar ile takıldığımız kahveye boyacı bi abi gelirdi. sandığında hep soğan taşırdı. herkes onun sara nöbeti geçirdiğini bildiğinden olası bir kriz de hemen sandıktan soğanı alır ve buna koklatırdı. merdivenler de, kaldırım da nerde olursa yakalanırdı. hatta bi ara bizim oyunu seyrederken birden sandalyeden düşer ve ağzı burnunu kanatırdı. ellerini açmak onu gevşetmek için yapmadığımız kalmazdı.
uzun lafın kısası berbat bir şey. günlük yaşantıyı çok zora sokuyor.
allah düşmanıma vermesin. çeken ve gören bilir.