aslında hemen oracıkta, azıcık bile sorgulamadan, kuytularda empati kurmadan yargılanmaması hatta yadırganmaması gereken bayandır.
seksistlik ve ırkçılık en nefret ettiğim şeylerden. sakın ha kuyrularda benimle empati kurmadan birazdan girişeceğim kategorizasyonda beni damgalamayın. here we go!
afro-amerikanların bazı nimetlerle dünyaya geldiklerini, birçok bilimsel araştırma ve keşif ortaya koymuş durumda. ben bu ürologla bile tartışmam. adamlar şanslı doğuyor. dar pantolon giyen bir bey gördüğümde o gün talihe küsüyorum.
öte yandan herkesin alış kuvvatının de farklı olduğu konusunda hemfikiriz. temsil misal, sokak literatüründe alışı kuvvatlı olanlara folloş dendiğini duymuşsunuzdur.
tüm bunları aynı potada eritip bayanla empati kurmaya çalıştığımızda, başlık kahramanı hanım kızın alış kuvvatının sınırlı olduğunu bu yüzden de zorlandığını görebilir, bunu da kabul edilebilir bir bahane olarak niteleyebiliriz. bir an için.
haaa şu da var ki; davasında sonuna kadar da haksız bayandır! afedersiniz ama ben tam da bu noktada bir takım deyimler ve atasözlerini temsil misal olarak göstermeliyim. (not: gazetelerin artık deyimler ve atasözleri sözlüğünü promosyon olarak vermemesine tepki koyuyorum). atasözü diyorduk. ne buyurmuş büyükler: yiyemeyeceğin yarağın altına yatma! işte bu kadar ya. hanım kız sen hem kapasiteni aşmaya çalışıyorsun, büyük gelince de böl de ver diyorsun he mi? silgi mi lan bu bölsün hanım kız!
