kişi başına düşen gelirin 3 kat artmasından bahsederken, gelir dağılımının hangi kesimlere kaydığından bahsedilmeyen verilerdir. neymiş 11000 dolar olmuş.
Bir insan gelirinin artıp artmadığını görmek istiyorsa 10 yıl önce aynı işi yaparken evine giren et, süt gibi temel besin maddesi çeşitliliğine ve miktarına bakmalıdır.
Eğer azalmışsa aynı işe karşılık aldıkların bu rakamlar önemsizdir. Nitekim et 40 lira iken hemen hemen herkesin ki azalmıştır.
Teknolojinin ilerlemesinden dolayı teknolojik hizmetlerin maliyetlerinin düşüp daha ulaşılabilir olmasının alım gücüne istatistiki olarak bir etkisi olamaz onu belirtelim. Yani bizim zamanımızda internet yaygınlaştı gibi bir terane komik olur (nitekim kıçı kırık 3 mb internete 60 lira veren başka bir ülke var mıdır?)
Bununla beraber bundan 10 yıl önce ham petrol fiyatlarındaki oranlar hesaba katılarak ülkedeki benzin fiyatıyla şimdiki benzin fiyatı karşılaştırması da alım gücünün ne derece yerlerde süründüğünün bir başka göstergesidir de.
Keza diğer enerji kaynağı fiyatları da benzeri bir endekslemeyle ne derece arttığı gözlemlenebilir.
Son tahlilde cep telefonlarındaki onca vergiye rağmen bir de fazlada +1 lira para alan bir hükümetin yani o +1 liraya bile muhtaç hükümetin üç kağıt rakamları vatandaşı zerre derecede ilgilendirmemektedir. Deprem vergilerini duble yol yapıp, depremde milleti açıkta bırakıp akabinde de normalde deprem vergileriyle yapılması gereken kentsel dönüşümleri tamamen vatandaşın sırtına yıkıp, parası olmayanın evini elinden alacağız! kıvamında bir rantçı mantık da bu üç kağıdın bir başka göstergesidir.
ek: enflasyon rakamları da ayrı eğlencedir. Oğlum et nasıl 40 lira oldu lan tek haneli enflasyonla? Benzin nasıl 5 lira oldu tek haneli enflasyonla? ekmek nasıl hem gramajı düşüp hem de 75 kuruş lan büyük şehirlerde? bir otobüse binmek neden 2 lira lan? nasıl tek haneli enflasyon bunlar?
