8 eylül saat 13:00'da 2 adet guinness biramı taksim james joyce irish pub'da güzelce yuvarladıktan sonra istiklal caddesi konseptinde tünele yürüdüm. sonra şişhane metro durağının olduğu kısımda taksiye binip yaşlı taksicinin hayat hikayesi eşliğinde santral istanbula gittim. bu arada saat 14:30 platinium, golden ve engelli seyircilerin giriş kısmına geçtim ve önümdeki az sayıdaki kalabalıkta sıramı beklemeye başladım. bazen güneş altında, bazen bir ağacın gölgesinde 16:30'da kapılar açıldı ve girişimiz gerçekleşti. insanların kontrol noktasına doğru koşuşturmalarına rağmen sakince yürüdüm ve kontrol noktasındaki bekleme süreci başladı. 17:15'e kadar bekledim ve sonra kontrol noktasından geçerek biraların vermiş olduğu tuvalet ihtiyacımı gidermek üzere yola koyuldum. ihtiyacımı giderdikten sonra golden ring ve platinium'un oldukça boş olduğunu gördüm. golden ring bölümünün sağ köşesinde metal barikatların hemen önünde konumlandım ve beklemeye koyuldum. saat 19:00 gibi güneş battı ve saat 19:45'te athena grubu sahneye çıktı ve şarkılarını söylemeye başladılar. oldukça eğlenceli ve iyi bir performans olduğunu düşünüyorum. çoğu şarkısına eşlik ettim ve bazılarında oynaya zıplaya ısınmaya başladım. saat 21:00 gibi gösterilerini bitirdiler. sahneye red hot chili peppers grubunun sahne ekibi çıktı ve ortalığı hazırlamaya başladılar. saat 21:45'te red hot chili peppers monarchy of roses öncesi (diğer konserlerinde de yaptığı gibi) introsu ile sahneye girdi. çok istediğim dani california ve cant stop ile iyice kıvama getirip sırasıyla yukarıda verilen setlistteki şarkıları ara ara gazla ara ara yavaşlatarak çaldılar. performansları ve sahne şovunu açıkçası çok beğendim. zaman bir ara durdu ve o noktada biraz daha kalmak istedim. böyle bir şey yaşadığım için gayet mutluyum. şarkılarının çoğuna eşlik ettim, zıpladım, oynadım, kafa salladım, coştum. yanımdaki hiç tanımadığım kızla kafa sallayıp birlikte kudurmak da ayrı güzeldi. by the way sonunda sahneden gittiklerinde ama ama ama dedim arkalarından. give it away i çalmamışlardı. bir şeyler yanlış gidiyordu. sonra geri döndüler. sevindim. yine coştuk. give it away çalarken sahnede kendi fotoğrafımı gözlerimle aradım. fotoğrafçıları benim de fotoğrafımı çekmişti. sonunda buldum. sonraki outro jam de kendimden geçtim yine zaman durdu. josh, flea, chad, anthony mükemmeldiler. çok eğlendim. bagetler dağıtıldıktan sonra kalabalık dağılmaya başladı. dışarı güçlükle çıktık. saat: 23:45 çıkış kısmı çok dar olduğu için kum saati gibi ağır ağır çıktık ve insanlar birikti. dışarı çıktığımızda herhangi bir bilgilendirme yönlendirmeyle karşılaşmadığım için yürümeye başladım. taksi bulmaktı amacım ama benim gibi bunu amaçlayan binlerce kişi vardı. hızlı yürürüm. başladım yürümeye. yürüdükçe konserden çıkan insanlar yavaş yavaş azalmaya başladılar. en sonunda aynalıkavak parkına kadar yürüdüm. orada şansıma bir taksi bulup taksime geçtim. yine binlerce insan gibi. saat:01:30 yine irish pub'a gidip bir guinness daha içtikten ve orda da canlı müzik dinledikten (güzel, mütevazi ve kendi ortamlarında) sonra ıslak hamburger yemek için kızılkayalar'ın yolunu tuttum. taksim hala fokur fokur kaynamaktaydı ve taksim meydana geldiğimde ıslak hamburger sırasına girmekten vazgeçtim. bostancı dolmuşlarının olduğu kısma yürüdüm. oradaki sıra gözümü daha da korkuttu. bari taksiye bineyim dedikten sonra etrafıma bakına bakına yürümeye başladım. the marmara otelin yanındaki taksilerden bir tanesini çevirmeye çalıştım ama taksici olduğu belli olan adamın biri beni durdurdu. nereye gideceğimi sordu ben de cevabımı verdikten sonra "gel o zaman" deyip birlikte taksiye bindik ve eve doğru yola koyulduk.