8 temmuz 1920...
yunan askeri osman gazi han'ın türbesinin bulunduğu kut'lu kent bursa'yı işgal ediyor...
bu işgalin millî mücadelenin başşehri ankaraya olan yansıması çok farklı oldu.
konu hemen meclis gündemine geldi ve müzakere edildi. kürsüye gelen burdur milletvekili ismail suphi bey, yunanlıların işgal ettiği anadolu topraklarında yaptığı zulümleri bir bir anlattı.
konuşmasında, yunanlıların bursa ulu camiini bombalarla tahribe yeltendiklerini, yunanlı subayların yedi asır evvel osmanlı sultanı orhan beyle evlenen rum kızı (horofira) nilüfer sultanın kabrine giderek, vaktiyle sen bir türke vardın, türkle evlendinde eline ne geçti, müslüman oldunda ne oldu. bak yine kazanan taraf biziz ve sende ayaklarımın altındasın demek suretiyle kabri tekmelediklerini ve tahrip ettiklerini anlattı...
bu sırada milletvekillerinin kendilerini tutamayarak hıçkıra hıçkıra ağladıkları görüldü. meclis tutanaklarına da yansıdığı gibi mecliste gözyaşları sel olup aktı. (tbmm zabıt ceridesi, c. ii, s. 227.)
ve halkın iradesini temsil eden ilk tbmm'nin namus timsali mebusları bu olayı gururlarına yediremeyip namus meselesi haline getiriyorlar bizzat mustafa kemal paşa'nın teşviki ile meclis kürsüsüne siyah bir örtü örtülür. bu tavır ne istanbul, ne de izmir işgal edildiğinde gösterilmemiştir, ancak bursa'nın işgal edilmesinin ardından meclis böyle büyük bir yas tutmaya başlar. ve tbmm kürsüsünü bursa'nın işgali süresince siyah bir örtü ile kaplanıyor...bu namus meselesi olan örtü, nam-ı diğer puşide-i siyah, trabzon mebusu hasan bey'in müjdesi ile tam 2 yıl 2 ay 2 gün sonra meclis-i mebusan kürsüsünden kaldırılıyor...
osman gazi han'ın kenti bursa 11 eylül 1922'de düşman işgalinden kurtuluyor...
11 eylül tarihi hem bursa'nın, hem tüm türk milletinin şerefidir.