Çok görünmek. Daha doğrusu çok gösterilmek. Özellikle de televizyonda.
Ecevit, Demirel, Özal, inönü (Erdal) zamanını hatırlıyorum biraz. Liderler sırayla konuşurdu. Her konuşandan sonra bu haklı derdim. Çünkü siyasetçinin işidir haklı çıkmak, profesyonelidir o işin, erbabıdır.
E şimdi tek konuşan Erdoğan olunca ona ikna oluyor milletimiz de... Daha ben bunlar seçilmeden uyanmıştım. Ayrıldıysa ayrıldı Refahtan bu ne tantana falan demiştim. Herkes bi ılımlı islam laflarındaydı. Açıkça eyyam olduğu bilinen bir ideoloji yepyeni harika bir fikir gibi gösterilmişti. Hem de en azılıların başını çektiği bir harekette idi bu ılımlı islam. Yani başarı bir şekilde iyi ya da kötü reklam olmak, görünmek, konuşmak. Artık kim yardım etti, bir şekilde kendileri mi başardı bilemiycem.
Dağıtılan kömürdü ev ev gezmeydi o işi refah da yapardı, ve azımsanmayacak bir yüzde getirir gerçekten, ama bunlar daha ilk çıkarken çok sert çıktı piyasaya, füze gibi. Yardım işleri ana fırlatma rampası değil.
Acaba oturmuş bir demokraside yeni kurulmuş bir partinin anında iktidar olduğu görülmüş müdür.?
Tv izler misiniz? Hadi bizim bakımsız tarzan zorluyor çıkıyor arada. Ama Bahçeli'nin yüzünü tv'de en son ne zaman gördünüz bi düşünsenize.. Ya Erdoğan? Görünmediği gün, saat var mı acaba?
Acaba yarın bi gün BDP için aynı pompalama yapılsa %30 oy almayacaklarını kim söyleyebilir?