monte carlo tabiki kumarhaneleriyle (casino) ünlü. Ama eğer monaco vatandaşıysanız kumar oynamanız yasak. Sadece turistler oynayabiliyor. Kumarhaneye giriş, en azından alt kata giriş, ücretsiz. Alt katta sadece makinalar var, ve sade vatandaşlar yalnızca alt kata girebiliyor. Asıl kumar üst katta dönüyor. Kumarhaneye fotoğraf makinası sokmak yasak. Ayrıca kumarhanenin içinde kameralar var. Bir şekilde makinanızı içeri soksanız bile illa fotoğraf çekcem diyorsanız dikkatli olun. Benim birlikte gittiğim grupta makinaya 10 euro verip 150 euro alan oldu. Fakat, kaybedip morali çok bozulanlar da oldu. insan 10 euro bile kaybetse kendini şanssız hissedebiliyor.
Casinonun tam karşısında bir saray ihtişamına sahip otel paris var. Aynı meydanda bir de kafe var. Cafe de paris. Cafe de parisde en ucuz olan, sıradan bir sandwich 17 euro (menüdeki en ucuz seçenek). Bu nedenle buraya ya tok gelmeli, ya da yanınızda yiyecek bir şey getirmelisiniz bence. Aşırı zengin ve pahalı bir şehir. Casino, cafe de paris ve paris otelinin bulunduğu meydanda sayısız ferrari, lamborghini ve porsche görmeniz mümkün. Şaşırtıcı ve sevindirici bir şekilde bu araçların üçte birini bu yaz kadınlar kullanıyordu. Ayrıca, bu arabalarla ilgilenen vale hep çok mutlu çünkü her bir arabadan yaklaşık 100 euro bahşiş alıyor. Bir an türkiyedeki işimi bırakıp burada vale olmayı hayal etmedim değil. Bu arada bu ünlü arabaları isteyen 15 dakikalığına kiralayabiliyormuş. Ama ücretini tam bilmiyorum.
Burada insanlar genelde çok şık. bu nedenle buraya gelmeden önce giydiklerinize özen göstermenizde fayda var. Kadınların tuvalet, beylerinse takım elbiseyle gelmesi önerilir, özellikle kumarhaneye girecekseniz. Bir de boynuna hıncal eşarbı takmış yaşlı, zengin beylerle kollarında genç, mankenimsi hanımlar görmeniz kuvvetle muhtemel. Kendimi pretty woman filminin bir sahnesinde gibi hissettim burda. Kısacası burası bizi bozar.