Cumhuriyetin ilk yıllarında toplumun sosyo-ekonomik halini şöyle tahlil etmişti:
Köydeki ağa ile çobanın arasındaki fark, donunda ve pantolonundaki yamaların sayısından ibaretti. Ağa belki zeytinin yanına pekmez de koyabiliyor, çoban zeytinle yetiniyordu.