türk solcularının pkk ya bakışı

entry20 galeri
    16.
  1. kürtleri dışlayan bir isim olarak "türk solu"nu kullanmayı doğru bulmuyorum.
    türkiye solu adına ise en önemli ideolojik muhattap olarak gördüğüm türkiye komünist partisi'nin pkk ve genel adıyla kürt ulusal hareketi hakkındaki görüşleri ise aşağıdaki şekilde:

    "Türkiye Komünist Partisi sosyalist devrimci bir parti. Ülkemizin ve insanlığın ağır sorunlarının çözümü için kapitalizm içi seçeneklerin tükendiğini düşünüyoruz.
    Öyle ki, sosyalizme giden yolda önce kısmi, demokratik kazanımların gerçekleşmesinin gerektiği, sosyalizmin ancak ondan sonra gerçekçi bir talep haline gelebileceği yolundaki vasat yaklaşımın geçersiz olduğunu savunuyoruz. Doğru olan tersidir! Bugün en sıradan, gündelik, basit görünen sorunların çözülmesi, durumun kalıcı biçimde iyileştirilmesi için sosyalizme gereksinim vardır.
    TKP Kürt sorununa da böyle yaklaşıyor.
    Kuşkusuz modern tarihte bazı ulusal sorunlar kapitalizm içi çözümlere kavuşturulabilmiştir. Bu çözümler barışı ve demokrasiyi temin etmiş olabilirler. Farklı ulusal gruplar dillerini öğrenme ve kullanma, kültürlerini özgürce yaşama olanağına ve kendi kendilerini yönetme hakkına sahip olabilirler. Bunun büsbütün imkansız olduğunu kestirmeden söylemek mümkün değildir. Ancak daha yakın tarih ne denli gelişmiş olurlarsa olsunlar bu ülkelerde bile sorunun geri dönebildiğini göstermiştir. Türkiye ise bu kapsama hiç girmemiştir. Türkiye egemen güçleri iktidarlarını sürdürmek için toplumdaki bütün eşitsizlikleri yeniden üretmek ve istismar etmek ihtiyacını şiddetle hissetmektedirler.
    Kürt ulusal sorunu, kapitalizme eklemlenmiştir.
    Kürtlerin maruz kaldığı ayrımcılıkla kapitalist sömürü arasında doğrudan ilişki vardır. Kürt sorunu sadece bir ulusal sorun değil, aynı zamanda bir sınıf sorunudur. TKP Kürt halkı ile Türkiye’nin emekçilerinin kader ortaklığını burada temellendirmektedir. Özellikle 1960’lardan bu yana Kürt halkının emekçi halka dayanmayan bir mücadelesi olmamış, Kürt egemenleri sömürücü egemen güçler arasına katılırken, ulusal özlem ve talepler emekçilere mal olmuştur. Kürtlerin mücadelesinde solun tarihsel yeri bu nedenle derindir ve bütün uğraşlara rağmen özgürlük mücadelesi soldan, solculuktan kopartılamamaktadır.
    Kürt sorununun aynı zamanda bir sınıf sorunu olmasının bir boyutu da işçi sınıfımızın farklı anadillere sahip kesimlerden, en fazla Türklerden ve Kürtlerden oluşmasıdır.
    TKP kendisini hangi kökenden olursa olsun bütün işçi sınıfımızın temsilcisi olarak konumlandırır.
    Öte yandan Kürt ulusal sorunu, Sovyetler Birliği’nin çözülmesi ve emperyalizmin Ortadoğu’da “yeni dünya düzeni”ni savaş ve işgalle ilan etmesinden bu yana, kuşatma altına alınmış bulunuyor. Emperyalizm bölgenin kadim bir sorununu kendi stratejisi içine yerleştirip kullanmaya çabalıyor. Buna direnmek gerektiği açıktır. Kürt sorununun Irak’ta olduğu gibi emperyalizm tarafından halkları bölmek için kullanılmasının panzehiri anti-emperyalist kimlikte ısrar etmektir.
    Bugün ülkemizde Kürt ulusal hareketi örgütlü bir mücadele yürütüyor. Bu mücadeleyle TKP arasındaki ilişki “ilkeli bir dostluk”tur. TKP için ulusal farklılıklar en ufak bir ayrımcılık mazereti oluşturamaz; TKP Kürtlerin bütün özgürlük taleplerinin yanındadır. Öte yandan Kürt ulusal hareketine emek ve anti-emperyalizm eksenleri üstünden eleştiri yöneltmek TKP’nin hem tarihsel ve siyasal sorumluluğu, hem de sözü edilen kardeşlik ve dostluğun gereğidir. Emekçi çizgisi ve anti-emperyalizm halklar arasında sağlam köprülerin kurulmasını sağlamanın tek yoludur."
    0 ...