islam ı sakat toplum yaratma eleştirisine maruz bırakan ceza biçimidir.
fakat görmezden gelinen bir nokta var. islam kol kesmek için fırsat kollayan bir sistem değildir. maksat kol kesmekten evvel insanların vicdanını eğiterek, onlara iman ve islam bilinci aşılayarak hırsızlık gibi işlere yeltenmelerine müsaade vermemektir.
"Ey akıl sahipleri! Kısasta sizin için hayat vardır. Umulur ki (bu hükme uyarak) korunursunuz." (bakara/179)ayet-i kerimesi de yukarıda söylediğimize işaret etmektedir. öncelik caydırıcılıktır.
90 yıldır laik bir sistemde yaşayan ve haramları helal görecek kadar beyni ve vicdanı uyuşmuş, bu konuda cahil bırakılmış, yeniden islam a dönmeye her teşebbüs ettiğinde aşağılanmış, horgörülmüş ve dahi islam ı hala yaşayamayan bir topluma bu hükümlerden bahsettiğinizde islam dan öcü gibi korkar. bunun sebebi ise vicdanların eğitilmemiş, islam a ısındırılmamış, batı nın sekülerliği karşısında başka bir sistem tahayyül etmekten yoksun kalmış nesillerin varlığıdır.
kaldı ki pratikte uygulamaları bakarsak islam tarihinde bu cezanın uygulanışı 100 ü geçmemiştir. öte yandan hz. ömer (r.a.) nın halifeliği döneminde kıtlık olduğundan o yıl yapılan hırsızlıklara kısas cezası uygulanmamıştır. bu da islam ın ne kadar dinamik ve hayatın içinden bir sistem olduğuna işarettir. öte yandan dünyanın hangi suni sisteminden bu uygulamadaki mükemmelliğin karşısına başka bir örnek koyabilirsiniz. toprağın bol ürün vermediği, devletin de aciz kaldığı bir durumda devlet hükümlerini yumuşatıyor ve mecburiyet içinde kalan insanlara cezai müeyyede uygulamıyor.
