biraz kaba bir bakışla chp tarihinde temelde iki büyük yenilenme vardır. buna 80 sonrası parti yasaklıyken kurulan sodep ve shp deneyimlerini eklerseniz üç olur. ilki malum, 1924 anayasasının ardından devlet partisi haline gelişi ve yeni seçimler, serbest partinin kuruluşu ve izmir suikasti gibi olayların ardından 1930'a kadar yeniden şekillenerek ittihatçı kadrolardan arınması ve devlet partisi olması.
ikincisi, kuşkusuz, 1966'da yapılan "ortanın solu" tanımı ve şehirleşmekte olan, ciddi bir aydın ve işçi nüfusu besleyen ülkenin (özellikle TiP'in yüz bin üzerinde oy almasının da etkisiyle) koşullarına uyarlanarak yeni bir hatta oturtulması.
üçüncüsü, bana kalırsa sodep değil shp'dir. ortanın solu tanımının güç kazandığı, 80 öncesinin sol kitlesini hem siyasal hem de sosyal olarak bünyesine katmaya çalıştığı dönem.
her üç değişim de chp'ye ciddi şekilde güç kazandırmış, hem 1970li yılların istikrarsız ortamında hem de 8o darbesinin tozu dumanı dağılırken başarı elde etmesini sağlamıştır. istenildiği kadar aksi iddia edilsin 89 yerel seçimlerinde tüm büyükşehirleri ve toplamın da önemli bölümünü (istatistik bakmaya üşendim) elde eden shp, 91 seçimlerinde de stratejik hatalar yapmasaydı tek başına iktidarı kovalayabilecek güçteydi.
değişimin merkez sağ içinse genelde hayırlı sonuçlanmadığını söylemek mümkün. özellikle anap deneyimi iç dengelerin bozulmasının pek de olumlu gelişmelere yol açmadığını gösteriyor.
dolayısıyla -ve yıllardır chp'de değişiklik isteğini çok duyuyor olmamız nedeniyle- ben bu değişimin chp'ye güç kazandıracağı kanısındayım. bunu örgütsel bir toparlanma ile birleştirebilirse, ortadoğu'da abd'nin biçtiği rolün altından yeterince kalkamayacak olan akp'nin gerçekten alternatifi olabilir. bize bi sikim kazandırır m ı, hiç sanmam.