mütekabiliyet kavramı geldi birden aklıma. nasıl mı? hatırlanırsa, bir kaç yıl önce ülkemizin batısında, turizm yöreleri civarındaki ormanlarımız normalin ötesinde bir durumda yanmaktaydı ard arda. ne mi oldu sonra? yunanistan'da da biraz orman yandı ve ne hikmetse bizim kıyıdaki durum da normale döndü. eğer güçlü bir devletsek, istihbaratımıza ve gücümüze güveniyorsak arkasındaki odakların da biraz canını acıtırız olur biter. ne bileyim, kerkük'te barzani'nin ofisinin yakınında bir intihar bombacısı mı desem, avrupa devletlerinde terörün sadece bizi yakmayacağını akıllarına getirecek bir şeyler mi desem... bu arada aç parantez devletin bakanlarından başı, "bunların arkalarında ab ülkeleri var, açıkça destek veren ülkeler var , yunanistan gibi... artık isimlerini zikretmenin zamanı" gibisinden konuşan eski bir devlet adamına (ismini hatırlamıyorum şimdi) yanıt olarak, " bu şekilde açıktan isim zikretmek ab ile olan ilişkilerimizi ve ab sürecini zedeler " demiştir. ab ülkelerini incitmeyeceğiz diye patlasın bombalar, yıkılsın ocaklar. devlet ehil ellerde yönetilmezse, daha çok bombalar patlar, çorpalar örülür başımıza da kınamaktan başka bir şey gelmez elimizden.
