"Bu, onların iman etmeleri sonra inkâr etmeleri dolayısıyla böyledir. Böylece kalplerinin üzerine damga vurulmuştur (mühürlemiştir), artık onlar kavrayamazlar."
"Bundan sonra kalpleriniz katılaştı; taş gibi, hatta daha katı. Çünkü taşlardan öyleleri vardır ki, onlardan ırmaklar fışkırır, öyleleri vardır ki yarılır, ondan su çıkar, öyleleri vardır ki Allah korkusuyla yuvarlanır. Allah yaptıklarınızdan habersiz (gafil) değildir."
"De ki: "Gördünüz mü/düşündünüz mü hiç; eğer Allah sizin işitmenizi ve görmenizi alır ve kalplerinizi mühürlerse, onları size Allah`tan başka getirebilecek ilah kimdir?" Bak, biz ayetleri nasıl açıklıyoruz da onlar yine sırt çevirip-engelliyorlar?"
"Şimdi sen, kendi hevasını ilah edinen ve Allahın bir ilim üzere kendisini saptırdığı, kulağı ve kalbini mühürlediği ve gözü üstüne bir perde çektiği kimseyi gördün mü? Artık Allahtan sonra ona kim hidayet verecektir? Yine de öğüt alıp-düşünmüyor musunuz?"
"Kalplerinde hastalık vardır. Allah da hastalıklarını artırdı. Yalan söylemekte olduklarından dolayı, onlar için acı bir azab vardır."
edit: an itibariyle gördüğüm olay karşısında şok olmuş bulunmaktayım ! bu entry'i girerken başlık entry'sindeki bakınızları ve tanımın başını okumuştum.
az önce tamamını okudum ki bluevelve, ağızların mühürlenmesinden bahsetmiş. oysa ki ben kalplerin mühürlenmesi içerikli bu ayetleri "ağızların mühürlenmesi" şeklinde telafuz ettiği söze tam cevap mahiyetinde yazmamıştım.
şimdi geldim, gördüm ki allah'ın takdiri herhalde.