milan'ın kazanması ve istanbul 2005'in anlamını yitirmemesi dışında ne futbol mutlu etmiştir ne de yıldızların performansı. gecenin benim açımdan en dikkat çekici, şaşırtıcı hatta şok edici olayı maç sonrası röportajları yapan arkadaşın performansıdır. kendisi sırayla almanca, italyanca, ispanyolca, ingilizce ve portekizceyi türkçeye çevirmiştir. utanmasa tribünlerde oturan japonlarla, masailerle röportaj yapacaktı. ''eh be abim en az 5 dil bildiğin ortada, sen ne gidip serhat ulueren'in, ertem şener'in ağız kokusunu çekiyorsun, iş mi yok sana'' demek istiyorum buradan kendisine.