yasanmamis olaylari yasanmis gibi anlatmak bastirilmis duygularin, hayallerin, ulasilamamis hedeflerin sonucu olabilir. kucuk bir numune olarak; evli, karisindan cok korkan, isten eve evden ise giden bir adamin surekli capkinlik hikayeleri anlatmasidir. hatta bizzat dinleme serefeine ulastigim 40 yaslarinda evli bir adamin hikayesini (palavrasini) kisaca ozetliyeyim.
A: adam Q: Quantum
A: simdi almanyadayim. banka beni yolladi is icin 5 gunlugune.
Q: ooo iyi super. sen kesin mala vurmussundur orda. (adami biliyoz ve gaza getiriyoz)
A: tabii , simdi bende onu anlatacaktim zaten.
A: otelin barinda yemek yedim. sonra bara gectim. cep telden hanimla konusuyoruz. bir baktim yanda inanilmaz guzel bir alman hatun beni kesiyor.
Q: ohh ne ala
A: neyse, ben telefonu kapattim. uzun uzun bakistik hatunla. sonra yanima geldi, hic cekinmeden odama cikalim dedi.
Q: yuuuh.
A: yaaa dedim. yorgunum, butun gun calistim. kir kicini otur, icelim biseyler.
A: kadin laftan anlamiyor. yalvariyo illa odaya cikalim diye.
Q: esasli hatunmus
A: resmen diyo..bana vuracaksin diyor.
A: neyse.....dedim gel ulan buraya, aldim bunu cikardim odaya.
Q: eeee
A: dedim sen turkiyenin nerde oldugunu biliyormusun ? yok dedi hatun. al bak iste, bu istikamette dedim, ve onu turkiyeye dogru cevirip sabaha kadar non stop vurdum.
Q: eline saglik abi. ben artik kalkim.
A: otur ya. daha ertesi gece barda tanistigim hatunu anlaticaktim.
bu olay bazilarina abarti yada sacma gelebilir. ama aynen yasanmistir. aklimda kaldigi kadariyla dialogumuzu yazdim. bu tur insanlarin var olmasi hakikaten enteresan.
