lise çağlarımdı. her genç gibi gün içinde yaşadığım olayları zihnimde harmanlayıp, çeşitli fantezilerle etraflıca sentezliyordum. zihnimde sonuç olarak beliren bu argümanları, çeşitli sitelerde aratıp, görsel şölenin mına koyuyordum.
cinsellik benim için genellikle pornlardan ibaretti.. okulda popüler bir öğrenci olsamda o zamanlar her gün sevişmiyordum. bıyıklarım henüz çıkmamasına karşın ülkü ocakları reyiziydim. hercai, derbeder, duygusal bir tarminatördüm. doğuş tadında takılıp, hayatın ortasına voleyi çakma derdindeydim.
yine böyle bir akşamda telefon çaldı. arayan gonca' ydı ( sevdiğim komünist kız)
- efe lütfen yardım et. sizinkiler beni kıstırdı.
- neyyyy! yakarım lan hepsini. yettim gonca.
gittim.
- oooo hoş geldin efe ( hahaha)
- nerde bizimkiler gonca? sana zarar vermediler ya.
- yok yok. allahtan tasmaları vardı, bak şurdalar. ( hahahaa)
- gözlerime inanamadım. arka taraftaki bahçede üç kurt köpeği vardı. titredim kendimden geçtim.
- haha arkadaşlarına bir şey söyle efe ya ( hahaahha kikiki, arkadaşlarıda gülüyor)
çok utanmıştım. oysa ben mağrur bir delikanlı, su değmemiş kızgın bir tava idim. çok gücenmiştim.
o günden sonra kendi yaptığım ortaya kendim vole vurma peşine düştüm. tusubasa tadında.