ezan türkçe okunmaz allah sadece arapça bilir

entry50 galeri
    25.
  1. ezan konusunda bitmeyen dil tartışmasının anlamsız bir argümanıdır.

    makam konusunda kısmi de olsa selim pusat ın doğruya yaklaştığı bir başka tartışma konusu var. şöyle ki;

    müzikal olarak okunan her ezan, kendi bölgesinin izlerini taşır. bizim asıl büyük eksiğimiz bu zenginliğimizi henüz tam olarak farkedememiş olmamızdır. her ne kadar farklı makamlarda okunan ezanların olduğunu bilsek de bunu birçoğumuz ayırdedemez, bazılarımız da bunun bir kaç makamla sınırlı kaldığını sanır.

    oysa anadolu'nun bir çok yerinde ezan, bölgenin halk müziği tavrında etkisi olan makamla okunur. işin orasını kavrayabilenimiz yok henüz.

    vakti zamanında müzikle uğraşan ilahiyat doktoralı bir abimiz, memleketi olan malatya'nın bir köyüne gider. ihtiyarlar, köylerinin okumuş yazmış bu müzisyenine, "hadi çık ezanı sen oku" derler. abimiz kırmaz, çıkar ezanı okur. namaz çıkışı ihtiyarlar yüzlerini ekşitirler. birisi yanına yaklaşır ve "seni de okumuş adam bildik, o nasıl ezandı öyle" diye sitem eder. abimiz olayı hemen kavrar ve biraz nezle olduğunu, hastalığından dolayı okuyamadığını söyler. erkesi gün ikindi namazında ezanı okumaya çıkar. arguvan ağzı ezan okur. çıkınca ihtiyarlar sarar etrafını. "hele şöyle, iyileşince ne güzel okudun ezanı" derler.

    ben merak ettiğim için, bu iki ezanı da okuttum, dinledim. evet ikisi de arapça. ama birisi, türkü dizisinde söyleniyor. bunun üzerinde düşünmek lazım. afrika'daki müslüman da düşünsün üstelik.

    geçin artık şu dil meselesini. kuran, kıyamete kadar aslen korunacak ve okunacak, müslümanlar onu anlamak ve tatbik etmek konusunda da tam sorumlu olacaklardır. bu çizgiyi çektikten sonra, kim aslını yanlış okudu, kim manasını bilmeden yaşadı, onun sorunu...
    0 ...