çocukluğumda koltuğu ortalayıp duvarına astığım potayla çılgınlar gibi basket oynamışlığımla sabittir. uzaktan şutlarda harun erdenay, pota altında da mirsad türkcan diye çılgın atılarak yaşanabilir bu his. gerçi artık ne o koltuk orda, ne de ben beni çekecek bir koltuk bulabilirim kendime. sıcacıktır efendim bu, ekmek teknesi tadındadır.