Hep erkeklerin kadınları anlamadığından odun olduklarından veryansın edilir. Bugün Kadınların neler çektiğini ve ne gibi durumlara düştüğünü çok iyi anladım efenim.
Dünü saymaz isek*, bugün yeni işimde ilk iş günümdü. iş değiştirdiğimden dolayı ve hafiften janti olmak zorunlu olduğundan dolayı giydik takım elbiseleri koyuldum yola. Unutmadan söyleyeyim takım elbise altına ne gider? Tabiki de kösele ayakkabımı da geçirdim ayacıklarıma düştüm yola. Bu kösele ayakkabılara iskarpin diyorlardı ya la. Hala diyen var mı ki acaba? niye iskarpin denildiğini de anlamazdım.* neyse bunu da bilare deşerim.
Nerde kalmıştık? Ha evet üstte takım elbise altta kösele ayakkabılar böbürlene böbürlene yürüyorum yolda. Ama nasıl kasılmışım ki yolda gelen geçen hatun bana bakıyor. iş bu hal olunca benim üzerime de ister istemez seksilik çöküverdi. (Her tarafım seksi olsa nolacak sanki kafamı zikiim) Her zaman spor giyimi seven ve giyimine çokta önem vermeyen normal biriydim. iş hayatına girince alışmamış götte don durmuyor efenim. Katil balinaya takım elbise giydirmişler gibi duran şemalimi Brad pitt gibi algılıyorum artık. Kösele ayakkabımda 4 senelik maşallah hiç giymediğimden 1 taneyle 4 sene idare etmiştim. Onu da zorunluluktan ablamın nişanında almıştım. iyi ki almışım işe takım elbise altı spor ayakkabı giyer giderdim amk. (konudan gene sapıyorum)
Ben bu halimle yolda kasıla kasıla yürürken hatunlarla kesişirken, Bursa Büyükşehir Belediyesi'nin bana vermiş olduğu amcıklığa takılarak Laaapps diye göt üstüne yere düştüm. Hatunun bana gülmesine mi üzüleyim? Daha işe gidemeden takım elbisenin toz içinde kalmasına mı? Yoksa farketmediğim ayakkabının ibneliğine mi?
Düştüğüm gibi jet hızıyla kalktım yerden. Ancak pantolon yarağı yemişti. Bendeki karizmayı da düşerken kırmışım. Nasıl rezil olduğumu çaktırmadan, sığındım bir bakkala. "abi bana acele ıslak mendil ver sinirden kendimi sikecem" dedim.* ıslak mendille kendimi yıkadım. Bir güzel sildim. Hiçbir şey olmamış gibi işe doğru yola koyuldum. Derken o da nesi? daha 3 dakika gitmiştim ki bu sefer düz yolda ayağım kaydı ve şpagat atmama ramak kala bir direğe tutundum. "Allah'ım sınıyor musun?" dedim. "Hayır işimi beğenmediysen daha üsturuplu oturup anlaşsaydık sabahın 7.30'unda yola koyulmazdım" diyemedim ya la. Sınıyor musun la kaldım. Ama direğe tutunmasak ya apış arasını yırtıyordum ya pantolonu. direk için duamı edip yola koyuldum. Derken, yürürken hep yanımdan bir topuklu ile bayan(kesin afettir zannediyorum) geçiyormuş gibi geliyor. sağıma soluma bakıyorum kimseyi görmüyorum. Dedim allah'a isyan ettim ondan olsa gerek.
gel gelelim tam iş yerine yaklaşmışken ben 3. kez düşme tehlikesi geçirdim. bu sefer ufacık bir kaymayla atlattım. Siktiğimin köselesine alışamadığımdan mı diye altına bakayım dedim. Kösele ayakkabıyı bilen erkekler dediğimi anlar bayanlarda araştırsın bi zahmet. Meğersem sağ tarafta topuğa çakılan lastiği uçmuş. ve yolda süper bir hal alıyor yokuş aşağı 30'la kayarsınız yeminlen. Artık 1. düşüşümde mi öncesinde mi bilmiyorum ama lastik yok bildiğiniz topuktan oluşan kaymak gibi.
1 gün boyunca topuğu kırılmış bayanlar gibi 1 cm bile fark oluşmasından dolayı kıvırmamdan mı söz edeyim? Yürürken topuklu giymiş gibi ses çıkarmamdan mı? Ve bunu birileri fark etmesin diye içime sıçmamdan mı? Yoksa geri dönüş yolunda 3 kere parende atma, 1 kere şpagat açma tehlikesi geçirmemden mi? Varsın gerisini siz düşünün.
Topuğumun kırılmasıyla yolda kalan bayanları artık en iyi ben anlarım.* O topuklunun sesiyle nasıl rahat ediyorsunuz ay, kızlar ben 1 gün bile dayanamadım ayol... Nazar değdi vallaha nazar. Alışmamış götte durmayan don gibiydim bugün amk.
