bu tarifimi sizlere hiçbir liriklerimle tasvir etmek istemedim.
merhaba,
ben pembe tolga
zemheri ayrılıkların ardından hissedilen acımızı bir nebze olsun giderebilmek adına, ne yazık ki aşka ikbal duyamamış vefasız yarenimizin yokluk hissiyatını görmezden gelerek tenvir ettiğimiz, henüz ilişkimizin muntazam ilerlediği dönemlerde, gelecekten kuşkulanarak sevgilimizin bedeninden kesip çaldığımız memelerinden pratik yemekler yapmak suretiyle o eski günleri andığımız, hiç değilse ayrılık acısına biraz da olsa merhem olabilecek leziz tarifler silsilesidir.
malzemeler:
* bir çift eski sevgili memesi.
* bir tutam eski sevgilinin yeni sevgilisinin ense kılı.
* yarım litre eski sevgili parfümü.
* yarım litre hidroklorik asit.
* bir çay bardağı norotoksin.
* iki yemek kaşığı etil.
* 16 desibel su kaplumbağası kahkahası.
* bir kap kurutulmuş karides.
* iki kilo kokain bağımlısı fotoğrafı.
* bir adet chopin'in prelüd no 4'ü.
* bir adet cam tepsi.
* bir kap hırsız gözyaşı.
* 12 ohm'luk 24 adet direnç.
* bir kilo silikon.
* bir adet eski sevgili babası.
* üç adet "kemal" isimli yaşlı amca burnu.
* bir litre hidrofluorik asit.
hazırlanışı:
öncelikle buzdolabımızda muhafaza ettiğimiz eski sevgilimizin memelerini çıkarıyor, üzerine 24 adet direnç bacağı sapladıktan sonra da akşamdan dinlendirmiş olduğumuz norotoksine kanını çekmesi için bırakıyoruz. eski sevgilimizin memesinin kanı çekiledursun, biz de bu sırada yarım litrelik hidroklorik asidin içerisine eski sevgilimizin yeni sevgilisinin ense kıllarını nizami bir şekilde serpiştiriyor, hemen akabinde de içerisine iki yemek kaşığı etil ekerek güzelce çırpıyoruz. yaklaşık yirmi dakika kısık ateşte çırptıktan sonra eski sevgilimizin memelerine bakıp kontrol ediyoruz. kanının yeteri kadar çekildiğine inandığımız anda yarım litrelik eski sevgili parfümüyle güzelce yıkayıp, memeleri özenle cam tepsinin üzerine seriyoruz. bu esnada burnumuza sirayet eden eski sevgili parfümü, bize eski sevgilimizi yeniden hatırlatıp duygulanmamıza sebebiyet veriyor. gözümüzün önünde canlanan o güzel hatıraları chopin'in prelüd no 4'ünü dinleyerek gözyaşlarıyla karşılıyoruz.
ağlamaktan yemek yapmaya devam edemeyeceğimizi anlayınca da derhal kurutulmuş karides paketimizi açıyoruz. paketten çıkardığımız kurutulmuş karidesleri hemen tezgahın üzerinde bekleyen su kaplumbağamıza ikram ediyoruz. o da bu ikramımıza 16 desibellik kahkahasıyla karşılık veriyor ve mutluluğunu dile getiriyor.
su kaplumbağamızın 16 desibellik kahkahasının ardından moralimiz bir hayli yerine geliyor ve hemen akabinde de yemeğimize kaldığımız yerden devam ediyoruz.
fakat yine de rehavete kapılmamak adına, tedbiri elden bırakmamak için bir poşet dolusu kokain bağımlısı fotoğrafına bakarak keyfimizi yeniden kaçırıyoruz. ardından yüksek ateşte eritilen bir kilogramlık silikonu alüminyum tabakta bekleyen hırsız gözyaşının üzerine döküyoruz. hırsız gözyaşı, bir nevi naif hislerimizi çalıp giden vicdansız sevgilimizi temsil eden inanılmaz bir sos görevi görecektir. hırsız gözyaşıyla karışan silikonumuzu, daha önceden temin etmiş olduğumuz üç adet kemal amca burnun içerisine döküyoruz. -bu işlem hızlı yapılmalı, zira silikon akışkanlığını kaybederek donabilir.
litrelik hidrofluorik asidimizi, cam tepside bekleyen eski sevgilimizin memelerinin üzerine boşluk kalmayacak şekilde döküyoruz. yaklaşık 10 dakika bekledikten sonra, içerisine hırsız suyuyla bezenmiş silikon döktüğümüz üç adet kemal amca burnunu estetik bir şekilde tepsiye yerleştiriyoruz. -bu tercihen dört adet kemal amca burnu da olabilir. bu sizin sos zevkinize kalmış.
ve son olarak, çuvalda bekleyen bir adet eski sevgili babasını çıkarıp masaya oturtuyoruz. birkaç dakika böyle bir çocuk yetiştirdiği için onu kınıyoruz, gerekirse de kalbini kırıyoruz. ardından eski sevgilimizin memesiyle tat bulmuş, üç adet kemal amca burnuyla iştahları kabartan, içerisindeki eşsiz karışımlar neticesiyle parmaklarımızı yememize sebebiyet verebilecek yemeğimizi, cam tepsiyle eski sevgilimizin babasının önüne servis ediyoruz.
elbette kendi çocuğunun memelerinden yapılmış bu yemeği yememek için direnecek, fakat enteresan tehditlerimiz yardımıyla yemek zorunda kalacaktır. fakat ne var ki tam çatalını alıp yemeye koyulacakken; yaklaşık 25 dakika önce cam kaseye döktüğümüz hidrofluorik asit, camın yapısındaki silisyumdioksitle tepkimeye girerek camı delecek, ve eski sevgilimizin babası yemeği yiyemeden kucağına dökülecek. biz de bunun akabinde, üzülse mi sevinse mi bilemeyen şaşkın babayı darp ederek evimizden kovacağız, ardından şen kahkahalar savurarak yerleri yumruklayacağız.
gelecek sayıdaki leziz yemek tarifleriyle yeniden buluşmak dileğiyle...