yatay gecis amaciyla gelinip ilk donemden 4 ders birakilan universitedir. tum dunya'ya yayilmis 40bin ogrencisiyle bir ilim irfan yuvasi. gerci simdilerde umuttepe adli kampuste bir araya gelme cabasindalar ama o kadar ogrenci nereye, nasil sigar aklim almiyor. kocaeli universitesi japonya kampusu deniz manzaralidir.
geyik bir yana hayatimin 4 yilini hem zehir eden hem de muthis anilar barindiran biricik okulumdur. bu okul sayesinde hicbir zaman unutamayacagim insanlari tanidim. yikilmaz arkadasliklar elde ettim. dunyanin en iyi insanini tanima firsatina nail oldum. bu okul bana harvard, oxford yada bogazici'nin bile ogretemeyecegi birseyi, arkadasligin ne demek oldugunu, paylasma hissinin ne kadar inanilmaz birsey oldugunu ogretti.
arkadasi icin sabahlara kadar odev yapan, vize ve final oncesi ona ders anlatan, evinin kapilarini sonuna kadar acan, hergun arayip yemege cagiran, okula goturup getiren, arkadasinin derdini kendi derdi; sevincini kendi sevinci bilen ve bunlari hicbir karsilik beklemeden yapan bir insan verdi bu okul bana. ne yalan soyleyim ben bunlarin hicbirini yapmazdim birine. kendimi hiyar yada enayi gibi hissederdim. kimse yapmazdi ama o yapti. 4 sene sonunda kendimi ailesinden bir parca gibi hissetmeye basladim. annesini kendi annem, babasini kendi babam gibi gormeye basladim. o derece icten, o derece yardimseverler.. hayatimda gordugum en mukemmel aileydi. olanlara sasiriyordum. annesi her yemekten sonra "okan'cigim bunu saymiyoruz, yarin yine bekliyoruz" derdi. baskasi olsa "bida gelmesin bu cocuk yemege memege" derdi. ben nasil tesekkur edecegimi bilemedim hicbir zaman. hayatimda bu kadar mahcup oldugumu hatirlamiyorum. aklima kotu seyler de geliyordu. "bi insan nasil bu kadar iyi olabilir. kesin altinda bi pislik var" diye sacma sapan paranoyalar da yapmisimdir.
boyle boyle yillar gecti. ben de elimden geldigi kadar birseyler yapmaya calistim ama benimkiler devede kulak bile kalmazdi. buyukler demis ki "iyilik yap denize at, balik bilmezse halik bilir." ben bu muhtesem sozun onemini kocaeli universitesi sayesinde anladim. elbette karakterime ben karar veremem ama onun yaninda inanilmaz bir degisim yasadigimi, onceden hicbir seyden haberi olmayan bir garip buyumemis cocuk oldugumu hissettim. arkadasligin sadece gevezelikten, gezip tozmaktan, gulup cosmaktan ibaret olmadigini ogrendim. hicbir zaman onun gibi olamayacagimi bilsem de en azindan cabalayacagim.
bu okulda okuduguma sevindigim tek sey onu tanimak, onun gibi birinin yeryuzunde oldugunu ogrenmek oldu. bir insan, haberim olmadan benim de arkamdan boyle guzel seyler soylese dunyanin en buyuk onurunu yasatir eminim ve bunun guzelligi ne parayla ne pulla ne de baska birseyle olculebilir...