gece yorgun argın eve dönüş yolunda otobüste dikilmekteyiz. iki arkadaşız.
arkadaş: a
ben: s
dibimizdeki koltukta oturan adam: d
benle arkadaşım konuşuyoruz.
s: olum çok yoruldum ya hertarafım ağrıyo.
a: aynen abi ya bu gece dışarı çıkmayalım evde su var mı ki?
s: su vardıda ekmek var mı onu bilmiyorum.
a: off ya napçaz.
burda adam kucağındaki poşeti karıştırıyo. gazeteye sarılı bi kangal sucuk çıkartıp arkadaşıma uzatıyo.***
d: bunu al evde yersiniz.
a: yok abi sağol ya evde yiyoruz biz.
d: al al.
ısrar üzerine alıyo sucuğu poşete atıyo arkadaş.
s: la yumurta alak yumurtada yok.
adam kucağındaki pazar alışverişi yaptığı poşeti komple vermeye çalışıyo.*
ah be amcam. konuştuklarımızdan halimiz içler acısı gibiydi farkındayım ama bilmiyosun ki yanımdaki arkadaş kayseriliydi evde koliyle sucuk vardı.* üşengeçlikten hep dışarda yiyoduk yemeği.
edit: gazeteye sarılı şey sucuk değilmiş arkadaş dedi. ama akıbetini bilen yok birisi yemiş acaba kim.