dünya'nın en garip insanlarıdır. iddia ediyorum bunların hayatı iki kısımdan oluşur, ev sahibi olmadan önce ve ev sahibi olduktan sonra.
tam 2 yıldır gayet düzgün oturduğum öğrenci evimden, okulun sona ermesi dolayısıyla ayrılmadan 1 ay önce
- abi ben gelecek ay evden çıkacağım, erkenden söyleyim sen de ona göre planını yaparsın.
+ çok sağ ol gozgozgoztepe.
bu güne kadar 1 kira aksatmaç şöyle dursun ayın her aynı 5 inde vermem gereken kirayı bayramlarda falan hep erken vermişimdir. sırf adam bayramda mağdur olmasın ya da alacağı bir şey varsa alsın diye.
bugünlerde gelmiş sürekli evi birilerine gösterme derdinde.
e kimse kusura bakmasın da ben evdeyken neden gösterteyim kardeşim?
özel eşyam var her yanda, özelimi tanımadığım bir dolu insana açmak zorunda değilim ki.
- ne zaman çıkarsın sen?
+ 3 ya da 4 ağustos'ta çıkarım abi.
- ben seni sokağa atmak istemiyorum ama sözleşmen ayın 1'inde bitiyor.
+ ney? abi sen ne diyorsun ya?
- normalde 15 gün kala emlakçıya verme şansım var.
+ verseydin abi o zaman, girebiliyorsa girsin eve emlakçı. kirasını verdiğim eve kim girebilir?
- e işte bende anahtar olmadığından veremiyorum.
+ neyse farkını da öderiz abi, yani 2-3 gün daha ankara'da kalacağım, işlerim bitmedi.
- ben senin mağdur olmanı istemiyorum.
+ abi senin bu yaptığın ayıp hala mağdur olmanı istemiyorum diyorsun. ben bu güne kadar sana saygıda gram kusur etmedim, kirayı her daim zamanından önce yatırdım ama şu gördüğüm muameleye bak. hoş olmadı.
bla bla bla...
ben anlamıyorum arkadaş. adam kabasına bakacak evin diyor. sokarım evin kabasına, kimseye evi göstermek zorunda değilim amına koyim, neyin tripleri bunlar. insanlara iyi davrandıkça tepene çıkıyorlar. ne kadar iyi davranırsam davranayım olmuyor. neyse ki kurtuluyorum buradan.