ne demek oldugunu cok iyi biliyorum bunun. gec saatlere kadar uyuyamam. sabah ezanina kadar oturuyorsam ondan sonra uyuyabildigimi hic hatirlamiyorum. hep ayakta kalmisimdir. o gece uykusuz gecmis, sabah ezaniyla yeni bir gun baslamistir benim icin. sanki o gecenin gunahkari benmisim gibi bir his beni ayakta tutar. bunun sebebi, evin on cephesinin kocaman şehire bakmasi , arka cephesinin de caddedeki camii'ye yakin olmasi benim icin. cunku arka cephedeki camii'yi saymazsam, hatta civar camiileri de saymazsam, on cepheye geldigimde ezanin baslamasiyla 9 ardışık allah-u ekber saydigimi biliyorum.
bu kotu mu? hayir. ama urkutucu. her birinin megafonlarinin ses seviyelerinin neredeyse distortion a varan bir seviyede olmasini soylemiyorum bile. bu rahatsizlik verici tarafi. uyumayi zaten gectim artik, denk geldigim zamanlarda, balkona cikip sabahin ilk saatleri sehire bakmak korku veriyor. "bakma o zaman sen de". diyenler olursa.. (bkz: benim yerime bakar misin diyen sekreter).