öncelikle zifaf ne bunuu bilmesi lazım bu kardeşimizin.
"Hz. Âise'nin Resulullah'a nikâhlanmasi Hicret'ten iki veya üç sene önce oldu. Kaynaklar, bu nikâhlanma sirasinda Hz. Âise'nin yasinin küçük oldugunu kaydetmektedir. Nikâhin kiyilmasindan iki yil kadar zaman geçtikten sonra zifâf vukû bulmustur. "
Hz. Zeynep binti Cahş, Daha önce Peygamber Efendimizin evladlık edindiği Hz. Zeyd bin Hârise ile evlenmişti. Daha sonra boşandılar. Hz. Zeynep`in iddeti (boşandıktan sonra beklemesi gereken müddet) dolmuştu.
Resûl-i Ekrem Efendimiz birgün Hz. Âişe Validemizle oturmuş sohbet ediyordu. Bu esnada kendisine vahiy geldi. inen âyetlerde Cenâb-ı Hak şöyle buyuruyordu:
"Zeyd o hanımla alâkasını kesince Biz onu sana nikâhladıktâ ki evlâtlıklarının boşadığı hanımlarla evlenmenin müminler için günah olmayacağı anlaşılsın. Allahın emri işte böylece yerine getirilmiştir."Allahın kendisi için takdir ettiği şeyi yerine getirmesinde Peygamber için bir vebâl yoktur. Daha önce geçen peygamberler hakkında da Allahın kanunu böyledir. Allah`ın emri, tâyin edilmiş ve değişmez bir hükümdür."64
Vahiy hali sona erince, Kâinatın Efendisi Peygamber Efendimiz (a.s.m.) gülümsedi, "Allahın, onu bana gökte nikâhladığını, Zeynepe, kim gidip müjdeler?" buyurdu.
Âyet-i kerimelerden açıkça anlaşılacağı gibi, Cenâb-ı Hak, Hz. Zeynepi zevceliğe alması için Peygamberimize emir vermiştir. Resûl-i Ekrem Efendimiz de bu emre uyarak Hz. Zeynepi zevceliğe almıştır.