--spoiler--
Michel del Castillo, bu romanında katledilen, ama ezilmeyi kabul etmeyen masumiyet teması üzerine, sert ve büyüleyici bir öykü yazmış. Kitabı okuyanların, tek tutkusu ve yaşama nedeni olan gitar aracılığıyla kendini insanlara kabul ettirmeye çalışan gülen adamın, canavar cücenin acınası korkunç yüzünü unutması olanaksız. Bütün kitap boyunca toprakla deniz, ölülerle diriler, tıpkı iç dünyamızın en umutsuz müziğini dile getirmeye çalışan bir dörtlünün çalgıları gibi beliriyor ve birbirine karşılık veriyor. Michel del Castillo, lanetlenmiş bir ruhun yalnızlığını, bu büyük temanın en çetin noktalarını irdelerken gene göz kamaştırıyor.
--spoiler--