Bu da Yılmaz Özdil'in cevap olarak yazdığı yazı, kapak görmek isteyenler bakabilir;
''Ha diyebilirsiniz ki, o halde neden kafayı taktın trene?
*
ismi lazım değil, şu anda Hatay'da faaliyet gösteren Amerikalı arkadaşlardan biriyle, seneler evvel sohbet ediyorduk; ''Tren yolcuları, vagonda seyahat ederken, farkında olmadan ideolojik karakterini ortaya koyar. Trenin gidiş yönünde oturmayı tercih ediyorsa, devrimcidir. Pencereden bakar, manzara çok hızlı akar, sürekli yeni, sürekli değişkendir. Eğer, trenin gidiş yönünün aksine oturuyorsa, muhafazakârdır. Pencereden bakar, manzara aheste aheste akar, sindire sindire seyahat eder''; demişti; ''Peki, sen hangi yönde oturuyorsun?'';
diye sormuştum. Gülümseyerek şu cevabı vermişti: ''Ben
rayları döşerim!'';