Bugün gazetelerden öğrendik ki beyefendinin torunu Fransız okulunda eğitim görüyormuş. işte samimiyetsizliğin, vatandaşın kafasını bulandırmasının ispatı. Nasıl bir riyakarlıktır bu artık bilemem. Bahanesi de hazır, torununun babası diplamatmış ta başka ülkelere gittiğinde her yerde muadili olan bir okulda eğitim görmesi gerekiyormuş. Ama şimdi demezler mi Ali Boğa efendi, bu çocuk imam Hatip'te okumayacak bu durumda memleketin geleceğini satan, kültürüne, inancına saygısız biri mi olacak diye... Ayrıca işte aynen bu sebepler vatandaşta çocuğunu imam Hatip Lisesi'ne göndermek istemiyor Ali Boğa efendi... Çünkü dünyanın gelişen şartları içinde imam yetiştirmek bize bir şey kazandırmayacak, bizi bir yerlere taşımayacak, bu okulların dünya üzerinde karşılıkları yok, değerleri az... Bir ülke elbette ki ihtiyacı kadar din adamı yetiştirmelidir ama sen gelip bütün okulları din okulları yapmanın hayalini kuruyorum diye itirafta bulunursan ve sonra da kendi torununun durumu ortaya çıkarsa ikiyüzlü, riyakar durumuna düşersin.
Biz din adamı yetiştirelim ama ondan daha çok doktor, mühendis, mimar, bilimadamı yetiştirelim Ali Boğa efendi.
Doktorsuzluktan hastane binaları bomboş duruyor. Yeterli mimar ve mühendisin yok ki övündüğün trenleri yurt dışında alıyor onların hareket edeceği yolları, köprüleri yabancı mimarlara yaptırıyorsun... Araban yok, uçağın yok, silahın yok, ilacın yok, tankın yok... Hep dışarı bağımlısın Ali Boğa efendi... Allah'a dua edelim ama dua etmekle olmuyor bu işler. Sen gerekli çabayı harcayacaksın ki Allah da sana yardım etsin...