düğünü vardı arkadaşın, gittik haliyle. orkestranın arka tarafında zula bir yerde kurmuş masayı ibne. masanın etrafında 5-6 kişi var. Onlar başlamış içmeye, artık kaçıncı şişedeler bilmiyorum ama gittiğimizde bu jim beam'ın nerdeyse tamamını içmişlerdi, azıcık kalmıştı dibinde. Oradan başladık içmeye çikolatamızla. Daha bitmeden yetiştirdiler ikincisini. Bu sefer coca-cola da vardı. Lan bu kadar çabuk biter mi bu zıkkım ? bu kadar hızlı içlir mi ? su gibi gidiyo meret.. neyse efenim o şişede bitti ve cola'da..
hemen gönüllülerden birisi gidip bi jim beam daha alıp geldi. çok sürmedi, o da bitti. vay mına koyim bu kadar çabuk bitermiydi bu şişe ? tabi bu arada kafalar biraz kıyak oldu. "şimdi damat beyin arkadaşlarını piste alalım" demesin mi ibne oğlu ibne çalgıcı. çalgısını sittiiim zaten hep banttan çalıyor. bi bok bildiği yoktu.
Çıktık piste arkadaş..Hatırlıyorum, ankaranın bağları çalıyor. Ama hiç birimiz o angara havasını oynamıyoz, sanki "hey sexi lady" çalıyoda diskoda kopuyoz o derece.. amımıza kodu bu jim beam..
Şükür ben iyidim diğerlerine göre, en azından pistten topladım ibneleri..