iki "olmak" biçiminin farkını bilmemektir.
birinci "olmak", test edebileceğimiz, etkilerini gözlemleyebildiğimiz olmaktır. bunun kafada bir yansıması vardır, ama bu oluşlar doğanın var ettiği, üzerine bastığı "oluş"lardır, insanlarla ilgisi yoktur.
ikinci "olmak", kafamızda var olduğunu hayal ettiğimiz olma durumlarıdır. test edilemez, ancak insanların kafalarında "superman" gibi, "zeus" gibi oluşturulabilir ve paylaşılır. bunların da kafada yansımaları vardır, ancak doğanın bu var oluş biçimleriyle hiçbir alakası yoktur, bunlar insan işleridir, insanın fantastik evrenine aittir.
böylece "olmayan" bir şeyden bir varlık gibi, bir birey gibi bahsetmek, bu olmayan varlığa tavırlar, kişilik özellikleri eklemek mümkün olur. olmayan bir şeyden var gibi konuşabilmek insan olmanın esaslarındandır, doğaya karşı ayakta kalmak için yarattığı en büyük akli silahlarından biridir: zira bugün olmayan bir aleti, bir binayı, bir sistemi konuşarak ve düşünerek kafada var eden insan yarın o şeyi gerçeğe döker.
inançsızlar olmayan allahtan sanki olmayan bir superman tadında bahseder. superman'in gerçek olduğunu zannedenler de "aa, bak bunlar da superman'in var olduğuna inanıyorlar" diye kendisini haklı zannedebilir. buna yapılacak fazla bir şey yok, "superman'inden bulsun" denir en fazla.