bir başbakan sözüdür. Mantığı ters kurmak bize mi özgüdür anlamadım gitti! Bütün mesele zaten "muhabbet" edememekte değil midir? "Kucaklaşmak mı kucaklaşamamak mı?" diye sormak daha mantıklı değil mi ey yüce başbakan? Bir gün saf/pür/katıksız/sıfatsız bir insan olarak özümüze döndüğümüzü düşünüp şunu sormaya başlayalım, yaftalanan insanlar/varlıklar kendileri tarafından mı yoksa bizler tarafından mı yaftalanır ya da sıfat yakıştırılır? Ne zaman "muhabbetin" önünü tıkayan yaftalar/sıfatlardan kurtulup muhabbet etmeyi öğreneceğiz? Biliyorum çok zor değil bunu devlet kavramında açıklamanın (çünkü devlet gücünü sorunlar üzerinden tesis eder, olmasa bile sorun yaratır) ama bireylerin bu iletişim çağında kendilerini bilinçten bu kadar yoksun bırakmalarını açıklayamıyorum.